21 Şubat 2013 Perşembe

LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından Tiyatro... Tiyatro... Dergisi Kurucularından Eski Sahibi Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Şüpheli Sanık Davalı Mustafa Şükrü Demirkanlı hızla Erbil Göktaş'laşırken, Yeni Tiyatro Dergisi Genel Yayın Yönetmeni ve Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü Dramatik Yazarlık Ana Sanat Dalı Öğretim Görevlisi Erbil Göktaş da şimşek hızıyla Mustafa Şükrü Demirkanlı'laşıyor!...





Coşkun Büktel · 54 takipçi
Salı, 11:18 · 
  • ARŞİV 3 EKİM 2007: Artık inancım odur ki, iyi bir oyun yazabilmek için (diğer pek çok şeyden önce) "karakter" gerekiyor.
    KAYNAK: http://www.coskunbuktel.com/linkcucenutandi.htm
    1
    • Zehra Sarısözen ve Nalan Örgüt bunu beğendi.
    • Mustafa Demirkanlı Coşkun, farklı başlık ama napim... Şu Avi Maraşlıyan meselesini çözdün mü? Hani senin facebook'una giderek destek verdiğin o "isimsiz sapık" hadi birlikte sizin hep yaptığınız gibi "adi, şerefsiz, orrospu çocuğu" tanımlarını birlikte kullanalım mı? Sen bu iletiyi yok sayacaksın, çünkü Avi'nin kim olduğunu öğrendin, belki de öncesinde biliyordun... Şimdi kıvır bakalım kıvırabildiğin kadar... O, senin de bildiğin kimliği yasal olarak kankan Hilmi'nin davasında resmi olarak kanıtlayacağım, bakalım o zaman ne yapacaksın? Feridun, bir iletisinde isim vermeden beni tanımlamış demiş, yok öyle bir şey, ben Feridun'u ya da bir başkasını tanımlamadım... IP'ler burada, sahibini hepimiz merak ediyor muyuz? Ne Feridun "beni tanımladın" triplerine girsin, ne Hilmi düne kadar desteklediği Avi'den kaçarak, sapığı tiyatronline'a mal etmeye çalışsın... İstediğiniz kadar yapın... Avi'nin imzası (3 tane) burada, kimliğini çözdük ama işe yaramaz yasal olarak belgelenecek... IP'lerini vereyim mi? Merak ediyorsan söyle vereyim... Bu sahtekarlıklar resmi olarak kanıtlanacak ve sonrasındaki görüşler de kamuoyuna yansıyacak... O gün senden destek istemiştim, bu sahte isimli sapığın tespitinde, destek verir misin diye, sen dalga geçtin, gittin Avi Maraşlıyan'a destek verdin... Avi'nin kimliği resmi olarak tespit edildiğinde, onun gölge kimliği olduğun da kanıtlanmış olacak... Sona çok az kaldı... Gerçekten doğrudan, gerçekten yanaysan hadi gel AVİ'nin kimliğini birlikte açıklayalım... Var mısın?
    • Mustafa Demirkanlı Büktel, gerçekçi filan değildir, pragmatistir... Düne kadar kol kola oldukları, Dergi'sinde kapak olduğu Erbil Göktaş'la Hilmi Bulunmaz'ın birbirinin kirli çamaşırlarını aktardıkları -ki çoğunun tanığı ve paylaşanı Büktel'dir- sessiz kalacaktır... Bu polemikten Büktel'e ekmek yok... Büktel işte bu kadar gerçekçidir... İşine geldiği kadar... İzleyin, sürekli gündeme getirdikleri artık ilgi alanının dışında olacak... Çünkü... avi de açıklanırsa, ömür boyu oluşturulmaya çalışılan çökecek... Bence çökmeyecek, Bğ
    • Mustafa Demirkanlı Büktel'in Feridun Çetinkaya diye sapasağlam, dümdüz, yalansız, dolansız, sahte kimlik kullanmayan ve yüzde yüz inandığı bir arkadaşı var, Büktel inanıyorsa biz de inanırız... Acaba Büktel, "Ben Feridun Çetinkaya'ya yüzde yüz kefilim" diyebiliyor mu? Diyebiliyorsa kayda alsın... Ama diyemeyecek ve burada yazamayacak... İddiam bu, yalanlamak da Büktel'e kaldı... İzleyelim, izledikçe Burak Caney'e ulaşacağız...
    • Mustafa Demirkanlı Erbil Göktaş'ın gerçekliklerle dolu, sermayeyle kol kola girenleri deşifre ettiği ve Hilmi Bulunmaz'ın kapitalist ilişkilerini açıkladığı yazısı....http://www.tiyatrodergisi.com.tr/detay.php?hng=3689
    • Mustafa Demirkanlı Bu masala devam edeceğim... Kahramanlar: Coşkun Büktel, Feridun Çetinkaya, Hilmi Bulunmaz ve Erbil Göktaş... İzleyelim...
    • Coşkun Büktel Bın birinci kez soruyorum, Mustafa, şu aşağıdaki hakaretleri sen mi yazdın, yoksa onları ben mi uydurup sana mal ettim?

      MUSTAFA DEMİRKANLI: "Büktel, sen ne kadar korkak bir adamsın ve sen ne kadar yalanı ilke edinmiş bir adamsın ve sen Büktel ne kadar
       iftiracı bir adamsın. Adamsan karşıma çık, ne diyeceksen yüzüme söyle, bunu sana defalarca söyledim ve sen hepsinde kaçtın... Sadece yalan, iftira ile yaşamayı tercih ediyorsun. Eğer sen adamsan, karşıma çıkamıyorsan sıkıştığın yerde adımı kullanma! Bu takma ismlilerin sahibi tam bir orospu çocuğudur, bunları bana maletmeye kalkan da kendi sıfatını kendine yakılştırsın ama Büktel bir daha belgesiz konuşmam deme, eğer utanma duygun varsa. Tekrar ediyorum, bu takma isimlileri yaratan Orrospu çocuğudur!!! Sakın bana küfrettin deme! Ben şerefsizlere küfrediyorum, o şerefsiz elini kaldırırsa, "benim o derse" ben de evet o elini kaldırana küfrettim diyeceğim. Karşıma çıkmadan bu iftiralarla yaşamayı tercih ediyorsan bu ancak sana yakışır. Pis iftiracı, yalancı... Yüreğin ve kendine güvenin varsa karşıma çık pis iftiracı... Utanma duygusunu yitirmiş sahte yazar..."
      KAYNAK: http://www.coskunbuktel.com/bukteldemirkanlineicti.htm
    • Coşkun Büktel Daha önce defalarca yaptığı için, Mustafa'nın yukarıdaki 5 yorumunu silerek örtbas etmesi çok muhtemel. O nedenle, her zaman yaptığımız gibi, Mustafa'nın 5 yorumunu bir de buraya kaydederek sağlama alalım: 

      Mustafa Demirkanlı · 20 ortak arkadaş
      Coşkun
      ...Daha Fazlasını Gör
    • Feridun Çetinkaya Aklısıra yasal sorumluluk altına girmemek için adımı vermeden, ama açıkça eşkalimi vermek suretiyle beni kastedip, günahımı alarak, sahibi olduğu Tiyatro... Tiyatro Dergisi'nin anasayfasında bana günlerce iftira ve hakaret eden, hatta yine beni kastederek "insan olarak bile nefes almamalı" diyebilecek kadar kendini kaybedebilen Mustafa Demirkanlı'nın nasıl biri olduğunu hâlâ anlayamamış olanlar; açıkça isim vermeden ima yoluyla onca iftira ve hakaret eden Mustafa Demirkanlı'nın mertçe isim vermeye çağrıldığında nasıl sus pus olduğunu gösteren şu ibretlik yazıyı mutlaka okumalılar: https://www.facebook.com/coskun.buktel/posts/472294379473578
    • Coşkun Büktel Feridun'un yukarıdaki yorumunda linkini verdiği benim yazımdan ibretlik bir bölüm:

      ARŞİV / 14 Ocak 2013 :

      (...) Bakmayın (Mustafa'nın) böyle yüksekten atıp meydan okuduğuna... Bu kadar kendinden emin göründüğüne... Mahkemeye ver, diye meydan okurken,
       aslında Feridun'un mahkemeye vermesinden üç-buçuk attığı için, onun tastamam tarifini verdiği halde, Feridun’un adını bile telaffuz edemiyor. Kocaman kulaklı, uzun hortumlu, üç-beş ton ağırlığında, kütük ayaklı, avcılarca avlanmasına yol açan gayet değerli ve yay şeklinde iki uzun dişi bulunan , derisi çok sert bir hayvan diyerek, tam tarifini verip de yalnızca “fil” diye adını koymaktan kaçınanların taktiğini uyguluyor. "Kıstırdığı" bu Burak Caney'in benim yakın arkadaşım olduğunu, adının Fatsa’nın F’siyle başladığını, Avi'nin facebook'taki arkadaş listesinde adının bulunmadığını, tiyatro eğitimi alıp da o alanda başarısız olduğunu (yani tiyatro dışı bir işte çalıştığını), dergiden (yani Mustafa'nın dergisinden) kovulduğunu ve "ağırına gittiği için bunu hazmedemediğini söylüyor. (Mustafa’nın Feridun’a daha önce de “isim vererek” yönelttiği ve Feridun’dan ağzının payını almasına yol açan, apaçık bir eski iftira…)

      Mustafa, Fatsa’nın F’si dediği Feridun’a iğrenç biçimde küfrederken, ona “mahkemeye git!” diye meydan okurken, onu kıstırdığını ve ben destek versem de vermesem de onu yakalayacağını söylüyor. Hatta 1 nolu yazısının başlığında " Avi Bey de Yakayı Ele Verdi" diyor. Ama aldırmayın: Sallıyor. Bu lafların altı hiçbir zaman dolmayacak. Mustafa, Feridun'un adını bile asla veremeyecek. Bu kendinden emin, tahrik ve küfür dolu ifadelerden hiçbir şey çıkmayacak! Gerçekten mahkemeye verilmek isteseydi, Fatsa'nın F'sinin adını vermesi yeterliydi. Kimse bu kuru gürültüleri, yalancı pehlivanlıkları ciddiye almasın! Mustafa, bu kez Feridun olarak gayet dezenformatif biçimde tarif ettiği ve güya kıstırdığını söylediği Burak Caney’i yakalamaya çalışmayacak bile… Sadece Feridun aleyhinde kara propaganda yapıyor. Her zamanki gibi zihinleri bulandırmaya ve Burak Caney’i yakalamaya çalışan adam gibi görünmeye, Burak Caney'in korsan sitesinde yazarlık etmiş olmaktan elini yıkamaya çalışıyor ama nafile…

      KAYNAK: https://www.facebook.com/coskun.buktel/posts/472294379473578
    • Mustafa Demirkanlı Feridun Çeetinkaya kendisine "iftira ve hakaret" ettiğim iddiasını buralarda cevahiri kurtarmak için yazmasın, beni doğrudan savcılığa şikayet etsin. Eğer şikayet etmiyorsa, "yoksa çekindiği bir şey mi var?" der insanlar... Eldeki IP'leri verir, resmi olarak Avi Bey'le tanışmış oluruz. Sizler sadece HAKİKAT"in peşinde değil misiniz? Haydi bakalım...
    • Mustafa Demirkanlı Sadece gerçek'in peşinde olan bir diğer arkadaşınızın H. Hilmi Bulunmaz'ın gerçek dışılığını Erbil Göktaş açıklamış, bakalım yalanlama gelecek mi? Erbil Göktaş'dan "Örneğin, kanlı-bıçaklı olduğunuz Mustafa Demirkanlı’nın Tiyatro-Tiyatro Dergisi’ni geçen aylarda dağıtıma gittiğimiz Mephisto’da gördüğümü ve satın aldığımı size söylüyorum; “inanmak” istemiyorsunuz; “gerçekleri” işimize geldiği gibi yorumlamak da “kötü” bir şey değil mi?" http://www.tiyatrodergisi.com.tr/detay.php?hng=3690
    • Coşkun Büktel Mustafa, (Avi'yle ilgili iki yazında tam tanımını verip de ismini vermeye yanaşmaksızın Avi, hatta Burak Caney olmakla suçladığın) Feridun Çetinkaya hakkında; bu sayfadaki ilk yorumunda "Feridun, bir iletisinde isim vermeden beni tanımlamış demiş, yok öyle bir şey, ben Feridun'u ya da bir başkasını tanımlamadım..." diyerek 180 derece dönüş yaparken hiç yüzün kızarmadı mı? (Avi hakkındaki yazılarında başka bir sürü tanımın yanında benim kankam olarak da tanımlayıp adını da "Fatsa'nın F'si" olarak verdikten sonra Avi olmakla suçladığın) Feridun'un seni savcılığa şikayet etmesinden bu kadar mı korkuyorsun? Avi yazılarında Feridun'a gayet açıkça yönelttiğin iğrenç suçlamaları, "nefes bile almamalı" tehditlerini bir kenara atarak, ben o lafları Feridun'a söylemedim, o lafların muhatabı olarak Feridun'u tanımlamadım, diyorsun. Açıkça görülüyor ki, Feridun'un seni mahkemeye verebilme ihtimalinden üç buçuk atıyor, bu ihtimali bertaraf etmek için, 180 derece dönmeyi bile göze alıyor; sırf Feridun seni savcıya şikayet edemesin diye, Avi yazılarında yaptığın tastamam tarifi ve adlandırmayı, bu sayfadaki daha ilk yorumunda ak pak inkar ediyorsun.

      Peki 180 derece dönmek sana yetiyor mu? Hayır. Yukarıdaki, alttan ikinci yorumunda, bir 180 derece daha dönerek, aynen, diyorsun ki:

      "Feridun Çeetinkaya kendisine 'iftira ve hakaret' ettiğim iddiasını buralarda cevahiri kurtarmak için yazmasın, beni doğrudan savcılığa şikayet etsin."

      Madem ki Feridun'u "tanımlamadın", madem ki Avi olmakla iğrenç biçimde suçladığın ve kankam olarak tanımlayıp "Fatsa'nın F'si" olarak adlandırdığın "Avi bey"in Feridun olmadığını söylüyorsun; öyleyse benim kankam Feridun, niye (senin deyişinle) "cevahiri" (doğrusu "zevahir") kurtarmak zorunda olsun ki? Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? Hem seni savcılığa şikayet edemesin diye tüm suçlamalarını 180 derece dönerek geri alıyor, hem de kalkıp Feridun'a "savcılığa şikayet etsin" diyerek güya hodri meydan çekip kabadayılık ediyorsun. Bu 180 derecelik hızlı dönüşlerden sonra yanakların pembeleşip yüzün hiç kızar mıyor mu? Bu 180 derece dönüşlerle asıl kendin zevahiri kurtarmaya çalışırken, seni ürküten kişiyi "zevahiri kurtarmaya çalışmakla" suçlaman, acaba sana bir pişkinlik şampiyonluğu getirebilir mi, ne dersin?

      Diyorsun ki:

      "Eğer şikayet etmiyorsa, 'yoksa çekindiği bir şey mi var?' der insanlar..."

      Tabii, ki, çekindiği bir şey var, Mustafa: Senin pişkinliğin ve gerektiğinde, aynı sayfada söylediklerini bile inkâr edebilmene imkân sağlayan 180 derece dönebilme kabiliyetin...

      Okurlara konu dışı bir sorum var: Ortalama bir vantilatör saniyede kaç dönüş yapar?

      (Kaynak: facebook)