16 Mayıs 2013 Perşembe

Bulunmaz'a 50.000,00 TL tazminat ödeyecek olan Demirkanlı üfürüyor!





Coşkun Büktel · 55 takipçi
5 saat önce · 
  • "EVET, İKİNCİ BİR THEOPE VAR" İDDİASINA CEVAP

    Sayfayı tümüyle okumaya vaktiniz yoksa bile,

    ipliğini çoktan pazara çıkardığımız halde, yıllardır Özdemir Nutku tarafından dahi bir kez olsun savunulamamış olduğu halde; insan hafızasının "unutma" hastalığına aşırı güvenen (ve kendilerini sıkıştırdığımızda bize, biz sizinle eğleniyoruz, diye cevap verebilen) iftiracı linççilerin, zerre kadar utanmaksızın inanılmaz bir pişkinlikle (muhtemelen sırf "eğlence" olsun diye) hâlâ gündeme getirebildiği "Evet, İkinci Bir Theope Var" iddiasında, gerçekleri önemsiz laf kalabalığı arasına gizleyip iftirayı öne çıkaran (okuru acımasızca aldatmaya ve yanıltmaya yönelik) saptırma, çarpıtma, demagoji ve dezenformasyon örneklerini somut biçimde, tek tek saptayıp teşhir ettiğimiz

    üstü sarıya boyalı bölümleri mutlaka okuyun!

    http://coskunbuktel.com/ikincitheopeiddiasi.htm
    • Mustafa Demirkanlı Küfürbaz ikiliden biri olan Hilmi Bulunmaz hukuk mahkemesinde de mahkum oldu. http://www.tiyatrodergisi.com.tr/detay.php?hng=3794
    • Coşkun Büktel MUSTAFA DEMİRKANLI, ÖMER F. KURHAN'IN, İPLİĞİNİ YILLAR ÖNCE PAZARA ÇIKARDIĞIMIZ DEZENFORMATİF YAZISINDAN MEDET UMMAYA ÇARESİZCE DEVAM EDİYOR, HÂLÂ!:http://coskunbuktel.com/ikincitheopeiddiasi.htm
    • Mustafa Demirkanlı Okur bu yazıya da göz atarsa iyi olur, Büktel'in gözlüğünün dışında da konuya vakıf olabilir. Yazı burada, Büktel2in tercümesine ihtiyaç olmayacak kadar da net.http://www.tiyatrodergisi.com.tr/detay.php?hng=1154
    • Coşkun Büktel ARŞİV
      MUSTAFA DEMİRKANLI: Büktel, sen ne kadar korkak bir adamsın ve sen ne kadar yalanı ilke edinmiş bir adamsın ve sen Büktel ne kadar iftiracı bir adamsın. Adamsan karşıma çık, ne diyeceksen yüzüme söyle, bunu sana defalarca söyledim ve sen hepsinde
       kaçtın... Sadece yalan, iftira ile yaşamayı tercih ediyorsun. Eğer sen adamsan, karşıma çıkamıyorsan sıkıştığın yerde adımı kullanma! Bu takma ismlilerin sahibi tam bir orospu çocuğudur, bunları bana maletmeye kalkan da kendi sıfatını kendine yakılştırsın ama Büktel bir daha belgesiz konuşmam deme, eğer utanma duygun varsa. Tekrar ediyorum, bu takma isimlileri yaratan Orrospu çocuğudur!!! Sakın bana küfrettin deme! Ben şerefsizlere küfrediyorum, o şerefsiz elini kaldırırsa, "benim o derse" ben de evet o elini kaldırana küfrettim diyeceğim. Karşıma çıkmadan bu iftiralarla yaşamayı tercih ediyorsan bu ancak sana yakışır. Pis iftiracı, yalancı... Yüreğin ve kendine güvenin varsa karşıma çık pis iftiracı... Utanma duygusunu yitirmiş sahte yazar...
      KAYNAK: 

      http://www.coskunbuktel.com/bukteldemirkanlineicti.htm
      VE
      http://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=390628257621957&id=100000243596367
    • Mustafa Demirkanlı Hilmi'nin kazanacağını varsaydığı tazminatları ballandıra ballandıra anlatan, boğaz turunda teknede rakı içmeyi anlatan, rakı içerken Hilmi'ye destek olacağını deklare eden Büktel, acaba şimdi deHilmi'ye destek olmayı düşünüyor mu? Dostluk bu olmalı, iyi günde de kötü günde de...
    • Mustafa Demirkanlı "Çevir kazı yanmasın çevir de çevir" Hilmi'te destek olacak mısın olmayacak mısın... Dostluk iyi günde de kötü günde de mi yoksa, sadece iyi günde mi? ama sen konuyu dağıtmaya devam et. Bilen ne olduğunu bilir...
    • Coşkun Büktel Arşiv: COŞKUN BÜKTEL'İ "KÜFRETMEKLE" SUÇLAYAN ÜSTÜN AKMEN (VE TABİİ, MUSTAFA DEMİRKANLI) YÜCEL ERTEN'İN "DALYARAK" DOZUNDA KÜFÜRLERİNİ HATIRLAMAK İSTEMİYOR http://www.facebook.com/notes/co%C5%9Fkun-b%C3%BCktel/co%C5%9Fkun-b%C3%BCkteli-k%C3%BCfretmekle-su%C3%A7layan-%C3%BCst%C3%BCn-akmen-y%C3%BCcel-ertenin-dalyarak-dozunda-k/10150975771635711
    • Coşkun Büktel Arşiv: Mustafa Demirkanlı'dan “Hiç Çıldırma Bre Büktel!” HİÇBİR YAZI (KANIT/BELGE İÇERMEDEN) BÖYLESİNE TIKA BASA KÜFÜR DOLU OLAMAZ:http://www.facebook.com/notes/co%C5%9Fkun-b%C3%BCktel/mustafa-demirkanl%C4%B1dan-hi%C3%A7-%C3%A7%C4%B1ld%C4%B1rma-bre-b%C3%BCktel-hi%C3%A7bir-yazi-kanitbelge-i%C3%A7ermeden-b/10151709162100711
    • Mustafa Demirkanlı Konu şuydu, zaten şimdi konuyu dağıtan Büktel açmıştı hatırlanacağı gibi:) Siz iyisi mi yazıya göz atın, Büktel'in çevirmenliğine de güvenmeyin, gördüğünüz gibi işine gelmeyince konuyu dağıtmaya çalışır, alıştığımız bir durum... Ömer F. Kurhan: İkinci bir “Theope” Var mı? Evet, İkinci Bir Theope Var http://www.tiyatrodergisi.com.tr/detay.php?hng=1154 Herşey burada... İlgilenen okusun...
    • Mustafa Demirkanlı Büktel, Kurhan'ın ipliğini pazara çıkarttığını iddia ediyor, ben baktım yerinde duruyor, hem Dergi'de hem de sitede, hem de çok kuvvetli, bilimsel bir inceleme olarak... merak edenler okuyabilir, kimin ipliği pazara çıkmış: http://www.tiyatrodergisi.com.tr/detay.php?hng=1154
    • Coşkun Büktel Arşiv: HA, UNUTMADAN: Hilmi Bulunmaz, teknede balık ziyafeti için, Mustafa Demirkanlı'dan alacağı tazminatın ille de 50 bin TL olmasını şart koşmuyor. Hakim tazminat miktarını kaç para olarak belirlerse belirlesin, Hilmi, tekne ziyafetinden vazgeçmeyeceğini söylüyor. Unutulmamalı: Hilmi yazdıklarını silmez, tükürdüğünü yalamaz, dediğinden caymaz.http://www.facebook.com/coskun.buktel/posts/597039410314173
    • Mustafa Demirkanlı Ben de bunu sordum zaten, teknede ziyafette var olacaksın, şimdi de yanında mısın Hilmi'nin? Yoksa bu beni ilgilendirmez, sadece kazanırsa Hilmi'nin yanında olurum mu diyorsun? Kaybettiğinde "tanımorum" mu diyeceksin:)) Çok ayıp... dostluğa sığmaz...
    • Coşkun Büktel Arşiv: HİLMİ BULUNMAZ ADLİYE YOLLARINDA AYAKKABI ESKİTMEYE DEVAM EDECEK, TA Kİ, KENDİSİNİ DAVA EDENLERE KARŞI AÇTIĞI YÜKSEK MEBLAĞLI TAZMİNAT DAVALARI, İLK "MEVVELERİNİ" VERİNCEYE KADAR...http://www.facebook.com/coskun.buktel/posts/596684110349703
    • Mustafa Demirkanlı Konu neydi? Takip edenler unutmuştur. Büktel demişti ki: "EVET, İKİNCİ BİR THEOPE VAR" İDDİASINA CEVAP yanıtı şurada: http://www.tiyatrodergisi.com.tr/detay.php?hng=1154
    • Coşkun Büktel "EVET, İKİNCİ BİR THEOPE VAR" İDDİASINA CEVAP

      Sayfayı tümüyle okumaya vaktiniz yoksa bile,

      ipliğini çoktan pazara çıkardığımız halde, yıllardır Özdemir Nutku tarafından dahi bir kez olsun savunulamamış olduğu halde; insan hafızasının "unutma" hastalı
      ğına aşırı güvenen (ve kendilerini sıkıştırdığımızda bize, biz sizinle eğleniyoruz, diye cevap verebilen) iftiracı linççilerin, zerre kadar utanmaksızın inanılmaz bir pişkinlikle (muhtemelen sırf "eğlence" olsun diye) hâlâ gündeme getirebildiği "Evet, İkinci Bir Theope Var" iddiasında, gerçekleri önemsiz laf kalabalığı arasına gizleyip iftirayı öne çıkaran (okuru acımasızca aldatmaya ve yanıltmaya yönelik) saptırma, çarpıtma, demagoji ve dezenformasyon örneklerini somut biçimde, tek tek saptayıp teşhir ettiğimiz

      üstü sarıya boyalı bölümleri mutlaka okuyun!

      http://coskunbuktel.com/ikincitheopeiddiasi.htm
    • Mustafa Demirkanlı Bırak da ipliği herkes kendi aklıyla değerlendirsin... Senin çevirine kimsenin ihtiyacı yok... Her şey burada... Kaldı ki seni intihalle suçlamıyor, senin Ahmet Hakan'ı twitimi intihal etti diye suçladığın gibi... ihttp://www.tiyatrodergisi.com.tr/detay.php?hng=1154
    • Coşkun Büktel Arşiv: MUSTAFA DEMİRKANLI, ÖMER F. KURHAN'IN, İPLİĞİNİ YILLAR ÖNCE PAZARA ÇIKARDIĞIMIZ DEZENFORMATİF YAZISINDAN MEDET UMMAYA ÇARESİZCE DEVAM EDİYOR, HÂLÂ!: http://coskunbuktel.com/ikincitheopeiddiasi.htm
    • Coşkun Büktel İŞTE "'EVET, İKİNCİ BİR THEOPE VAR' İDDİASINA CEVAP" BAŞLIKLI YAZIMIZDAN İLGİNÇ BİR PARÇA:
      Kurnaz Mustafa, Kurhan'ın yazısını bininci kez herkesin önüne atıyor ve "Büktel, neye itiraz ettiğini anlatmak ister mi acaba?" diye soruyor. Yani yine soruları 
      cevaplamak yerine soru sorarak kaçıyor. Sen önce senin link verdiğin o bulanık yazının, benim iftirayla ilgili hangi iddiamı nasıl çürüttüğünü kendi cümlelerinle anlatsana bir kereliğine! Hiçbir şey ifade etmeyen o yazıyı bin kere okurların önüne koydun ve onlara gidin gerçeği orada arayın, dedin. Ama bir kere bile, okurların o yazıda ne bulmaları gerektiğini ya da ne bulacaklarını, o bulanık yazının beni nasıl çürüttüğünü anlatmaya yanaşmadın. Gidin o bulanık bulamacın içinde arayıp bulun, dedin. Olur! Giden gitsin! Yazının linki orda! Ben hiçbir zaman senin gibi sansüre tenezzül etmediğim için, o saçma sapan dezenformatif yazıyı da hiçbir zaman okurlardan saklamaya kalkmadım. Ama bir de benim şu linkini vereceğim güneş gibi apaçık ve somut yazım var; benim "açıkça mertçe Türkçe" ve netçe yazılmış yazımdan sonra o bulanık yazının sahibi Kurhan bile bir daha o yazıyı asla gündeme getirmemişken, başka birinin her başı sıkıştığında kaçmak için mürekkep salmak amacıyla hâlâ o bulanık yazıyı gündeme getirmesinin utanç verici bir dezenformasyon olduğu gerçeği var.
      KAYNAK: http://coskunbuktel.com/ikincitheopeiddiasi.htm
    • Mustafa Demirkanlı Büktel, ben değil sen getirdin gündeme... Başlığını da mı unuttun. Okurlar salak mı ki yazıyı anlatayım, merak eden okur, inan ki anlarlar... Sadece kendini önemseme... okuyan herkes anlar merak etme... İşte yazı burada: http://www.tiyatrodergisi.com.tr/detay.php?hng=1154
    • Coşkun Büktel Arşiv: "'EVET, İKİNCİ BİR THEOPE VAR' İDDİASINA CEVAP" BAŞLIKLI YAZIMIZDAN İLGİNÇ 2 PARÇA:

      Kurnaz Mustafa, Kurhan'ın yazısını bininci kez herkesin önüne atıyor ve "Büktel, neye itiraz ettiğini anlatmak ister mi acaba?" diye soruyor. Yani yine soruları
       cevaplamak yerine soru sorarak kaçıyor. Sen önce senin link verdiğin o bulanık yazının, benim iftirayla ilgili hangi iddiamı nasıl çürüttüğünü kendi cümlelerinle anlatsana bir kereliğine! Hiçbir şey ifade etmeyen o yazıyı bin kere okurların önüne koydun ve onlara gidin gerçeği orada arayın, dedin. Ama bir kere bile, okurların o yazıda ne bulmaları gerektiğini ya da ne bulacaklarını, o bulanık yazının beni nasıl çürüttüğünü anlatmaya yanaşmadın. Gidin o bulanık bulamacın içinde arayıp bulun, dedin. Olur! Giden gitsin! Yazının linki orda! Ben hiçbir zaman senin gibi sansüre tenezzül etmediğim için, o saçma sapan dezenformatif yazıyı da hiçbir zaman okurlardan saklamaya kalkmadım. Ama bir de benim şu linkini vereceğim güneş gibi apaçık ve somut yazım var; benim "açıkça mertçe Türkçe" ve netçe yazılmış yazımdan sonra o bulanık yazının sahibi Kurhan bile bir daha o yazıyı asla gündeme getirmemişken, başka birinin her başı sıkıştığında kaçmak için mürekkep salmak amacıyla hâlâ o bulanık yazıyı gündeme getirmesinin utanç verici bir dezenformasyon olduğu gerçeği var.

      (...)

      Ben ne demişim? Şunu:

      “…yerli yabancı tüm ansiklopedik kaynaklar ve Google, Nutku’nun yukarıda aktardığımız ‘Fransızca’da 16. yüzyılda yazılmış Theope diye bir oyun var,’ iddiasını yalanlıyor: Ne Fransa, ne başka yerde; ne 16. Yüzyıl, ne de başka yüzyılda, Coşkun Büktel’in “Theope”sinden başka, “Theope” adlı bir oyun (YA DA ROMAN, HİKÂYE, OPERA, BALE, VB) yok.”

      Özetleyelim ki, benim ne dediğim, daha da net olarak zihinlere kazınsın:

      Yeryüzünde "Theope" adlı ne bir oyun, ne de hatta roman, hikaye, opera, bale var.

      Mustafa, ne diyor? "Kurhan bir roman buldu" diyor.

      Peki yukarıdaki yazısında Mustafa bulunan bu romanın adını söylüyor mu? Yeniden okuyup bakın, bakalım söylüyor mu? Söylemiyor, di mi? Acaba neden söylemiyor?

      Şöyle düşünebilirsiniz: Söylemesine gerek yok ki, senin "Theope diye bir oyun ya da roman yok" iddiana cevap verdiğine göre, belli ki, bulunan romanın adı, "Theope"... Mustafa, malûmu ilan etmek zorunda değil ki... Bulunan romanın adı "Theope" olmasa, Mustafa o romanı niye söz konusu etsin ki...?

      Mustafa romanın adını söylemeyince siz romanın adı nedir sanıyorsunuz? Romanın adı ne olabilir? Elbette "Theope" sanıyorsunuz, di mi? Benim iddiam belli: "Theope" diye ne bir oyun, ne de bir roman var, demişim. Mustafa da bu iddiamı çürütmek için"Kurhan bir roman buldu" demiş. Otomatik olarak "demek ki bulunan romanın adı, Theope" diye düşünüyorsunuz.

      Ve böyle düşünmekle, Mustafa'nın zokasını sazan gibi yutmuş oluyorsunuz.

      Çünkü Kurhan'ın bulduğu romanın adı "Theope" değil. Peki ne? “Histoire D’une Grecque Moderne” . Yani? "Modern Bir Yunanlı Genç Kızın Hikayesi". Olsun, romanın adı Theope değilse de romanın kadın kahramanının adı Theope. (Aslında Theope de değil de, Théophé, ama ne önemi var.)

      Kurhan, uzun uzun ahkam kesiyor ama aslında adı Theope olmayan bu roman hakkında bir ya da iki paragraflık bir özet dışında, hiçbir şey bilmiyor. Romanı okumamış. Peki nereden bulmuş bu romanı?

      "Theope"nin bir eşini bulmaya kesin kararlı olduğu anlaşılan Kurhan, google araştırması yapmış. Google'a Theope yazarak bir şey bulamayınca, kararlılığından hiçbir şey kaybetmeyerek, hiç değilse Theope'ye yakın başka bir şey bulayım da, nasıl olsa laf salatası ve demagojiyle "Theope" hakkında bir şaibe yaratıp Nutku ustaya sadakatimi ispat eder ve ben de tiyatromuzun şampiyonları arasına girerim, diye düşünmüş olmalı ki; bu kez aynı kararlılıkla, Theope sözcüğünün varyasyonlarını araştırmaya başlamış ve Google'a "Théophé" yazınca, “Histoire D’une Grecque Moderne” adlı 1740 tarihli L'abbe Prevost romanına ulaşmış. Prevost, operasıyla da dünya ölçüsünde tanınan Manon Lesko romanının ünlü yazarıdır.

      Özdemir Nutku ne demişti? Aynen şunu demişti:

      “....şimdi efendim bir de, bir dikkatini çekmek istiyorum. Hiç bir şeyle itham etmiyorum. Fransızca’da 16.yüzyılda yazılmış Theope diye bir oyun var. Özellikle Fransız filolojisinden ve Fransız dilini bilenler onu biraz şey etmeliler yani, bir bakmalılar. Aradaki benzerliği görmek için. Teşekkür ederim...”

      Nutku, 16. Yüzyılda yazılmış "Theope" adlı bir oyundan bahsediyor; bu uyanıklar ise, 18. Yüzyıl'da yazılmış "Modern Bir Yunanlı Genç Kızın Hikayesi" adlı romanı öne sürerek, ve gerçeği (bulanık ifadelerle uzun uzun demagoji yaparak ürettikleri laf salatası içine gömmeye çalışarak, bu romanı okurlara "İkinci Theope" diye yutturmaya kalkıyorlar. Mustafa'nın romanın gerçek adını belirtmeye bile yanaşmadığını ve "Yunanlı Modern Bir Genç Kız" demek yerine "İkinci Theope" diyerek; daha önce dergisinin kapağından da verdiği bu iftirayı halen sürdürdüğünü görüyorsunuz. Neyse ki Nutku bu iftirayı sahiplenecek kadar kendini alçaltmadı. Hatta, şu yazımdaki (http://www.coskunbuktel.com/buktelgerizekarehberi.htm) somut kanıtlardan sonra, bir daha Kurhan bile, "İkinci Theope" kavramını ağzına almamak sağduyusunu gösterdi. Ama Mustafa o kadar çaresiz ki...

      Dezenformasyon zehrine karşı panzehir olarak ikide bir linkini verdiğim o yazımdaki şu satırları, herhalde geri zekâlılar bile anlamıştır:

      Oysa ki, "Fransızca’da 16.yüzyılda yazılmış Theope diye bir oyun" yoktur. Herhangi başka bir ülkede ya da yüzyılda da yoktur. Olduğunu söylemek, düpedüz, açık, somut, kesin bir yalandır. Bırakın oyunu, "Theope" adlı bir roman, hikaye, beste, bale, vb. bile yoktur. Ama herhalde, Yunanistan'da Theope adlı yaşamış ve yaşayan binlerce insan, Yunan edebiyatında Theope adında yüzlerce karakter, hatta diğer ülkelerin edebiyatında da Theope adlı üç-beş karakter bulmak ihtimal dahilindedir. Çünkü Theope, Coşkun Büktel'in uydurduğu bir isim değildir. Tıpkı "Cevdet Bey ve Oğulları"ndaki Cevdet isminin Orhan Pamuk tarafından uydurulmuş bir isim olmadığı gibi... Ama isimleri Büktel ve Pamuk uydurmuş olmasa da, Büktel'in Theope'si ve Pamuk'un Cevdet'i, ya da Namık Kemal'in "Cezmi"si, Halide Edip Adıvar'ın "Handan"ı, Refik Halit Karay'ın "Nilgün"ü, vb, yalnızca yazarlarının yaratıcılığına özgü, "özgün" karakterlerdir.

      (KAYNAK: KONUYLA İLGİLENEN HERKES, BU KLASİK YAZIMIN TAMAMINI OKUMALI:http://www.coskunbuktel.com/buktelgerizekarehberi.htm)

      (Kaynak: facebook)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder