6 Ocak 2014 Pazartesi

ASILSIZ İHBARCI Mustafa Demirkanlı, dezenformasyona devam ediyor!

  • LİNÇÇİLERİN ÜSTÜNE GELMESİNİ İSTEDİĞİ İÇİN HİLMİ, MUSTAFA'NIN LİNÇÇİLERİ KIŞKIRTMASINDAN HİÇ RAHATSIZ DEĞİL VE (YUKARIDA LİNKİNİ VERDİĞİMİZ YAZISINDA DA OLDUĞU GİBİ) MUSTAFA'NIN KIŞKIRTMA STRATEJİSİ KONUSUNDA İNSANLARI UYARMAYA ASLA GEREK DUYMUYOR.

    AMA BEN BU KONUDA FARKLI DÜŞÜNDÜĞÜM İÇİN MUSTAFA'NIN KIŞKIRTMALARI KONUSUNDA HEM OKURLARI, HEM DE (ASLINDA PEK GEREKLİ GÖRÜNMEMEKLE BİRLİKTE) LİNÇÇİLERİ DE AYDINLATMAK İSTİYORUM:

    Mustafa, kışkırtarak bana (BİZE) karşı iftira suçu işlettiği linç imzacılarını, şimdi bir kez daha, suçlarını katmerlendirerek bana (BİZE) karşı dava açmaları için kışkırtıyor. Peki bugüne dek bana karşı iki kez savcılığa şikayette bulunmuş ve bir de dava açmış olan Demirkanlı'nın kendisi bana (BİZE) karşı linç kampanyası yüzündedn dava açabildi mi? Hayır! Ne Mustafa, ne (beni bir kez savcılığa şikayet edip de savcıdan ancak"kovuşturmaya yer yok" cevabı koparabilen) Ömer F. Kurhan, ne de geçenlerde beni savcılığa şikayet etmiş ve henüz cevap almamış olan A. Cüneyt Yalaz, bana (BİZE) karşı linç kampanyası yüzünden dava açamadılar. Niye? Çünkü linç kampanyasının ters tepeceğini ve dönüp bumerang gibi kendilerini vuracağını, benim (BİZİM) açacağım(ız) karşı davalarla perişan olacaklarını gayet iyi biliyorlar. Mustafa, bunu bile bile, daha önce başka yazılarında da yıllardır defalarca yaptığı gibi, bana (BİZE) karşı zaten vahim bir insani suç işlemiş durumdaki linç imzacılarını kışkırtarak, kendisinin girmediği bu riske, bize iftira etmiş insanları sokmaya çalışıyor. Neyse ki, linç imzacıları kötü olsalar bile enayi değiller; Mustafa'nın yıllardır sürdürdüğü bu kışkırtmaya yıllardır "pışııık" yaparak cevap veriyorlar ve Mustafa'nın kendilerini kolay kolay tufaya getiremeyeceğini gösteriyorlar. Bu işlere mesai harcamaktan hoşlanan Hilmi için sakıncası yok ama ben, pek çok eylemi gibi Mustafa'nın bu kışkırtma eylemini de kusturucu biçimde iğrenç buluyorum.

    Mustafa'ya tavsiyem, Hilmi'nin kendisine karşı açtırdığı, şimdiden 150 milyar Lirayı bulmuş, 7 adet ceza ve hukuk davasından ve açtıracağı daha da pahalı bir sürü başka davadan bunalmışken rahat bir nefes almak amacıyla; Hilmi'nin üstüne yeni düşmanlar salarak onun dikkatini başka kurbanlara yöneltmekle uğraşmak; bir başka ifadeyle, sırf kendini kurtarma adına, zarara gireceklerine aldırmaksızın insanları Hilmi'ye karşı kışkırtmaya çalışmak yerine; ya insanlğa yararlı bir şeyler yaparak Hilmi'nin taş yüreğini yumuşatmaya, Hilmi'nin yıllardır uykuya yatırdığı merhamet duygusunu uyandırmaya ya da bir an önce para biriktirmeye çalışmasıdır.

    KAYNAK: https://www.facebook.com/coskun.buktel/posts/728990103785769



    MUSTAFA'NIN HİLMİ HAKKINDA FACEBOOK'TA YAYDIĞI İFTİRALARA (NASILSA ERTESİ GÜN SİLER YA DA İNKÂR EDER DİYE) CEVAP VERMEYE MESAİ HARCAMAYAN HİLMİ BULUNMAZ; MUSTAFA'NIN KENDİ SİTESİNDE HİLMİ VE BÜKTEL ALEYHİNDE YAYINLADIĞI YAZIYI, BİR CEVAPLADI, PİR CEVAPLADI:
    http://www.tiyatroyun.blogspot.com/2014/01/blog-post_1998.html
    • Mustafa Demirkanlı bunu beğendi.
    • Mustafa Demirkanlı C.B.'in: "kendisinin girmediği bu riske," beyanına yanıt: Sor. No: 2013/150456 yani Büktel'in cümlesi doğru değil, kendisine ulaşmamış olabilir, yavaş işliyor yargı, hepimiz biliyoruz... Aceleye gerek yok...
    • Coşkun Büktel Mustafa Demirkanlı imzasıyla yazan şahsın yukarıdaki yazısını kendisine okuduğumda Hilmi Bulunmaz, bana "Bugün adliyeye gidiyorum, o verdiği numarayı araştıraccağım" dedi.

      Ben de ona


      "Hiç boşuna uğraşma, Hilmi!" dedim, "sen niye araştırmakla uğraşasın ki? Doğru söylüyor olsa, belgesini koyardı."

      "İyi ama belge olarak ben de dosya numaralarını koyuyorum?"

      "Senin dosya numarası koymannla onun dosya numarası koyması aynı şey mi? Sen o dosya numaralarına ait adliyece onanmış dilekçelerin fotokopilerinii zaten daha savcıya verdiğin veya savcılık ya da karakoldan aldığın gün sitende yayınlamıyor musun? Yayınlıyorsun. Daha sonra hepsini birden delil olarak sunman gerektiğinde, 30-40 tane dilekçe fotokopisini art arda yayınlayamayacağın için, 30-40 tane dosya numarasını art arda yayınlıyorsun. O ise, belge olarak bir tane dosyanın dilekçe fotokopisini yayınlamak yerine, niye dosya numarası yayınlıyor? O numaranın ardında gerçekten bir dosya var mı, yok mu biz nereden bileceğiz? Diyelim ki o numaranın ardında gerçekten bir dosya var, peki o dosya gerçekten linç kampanyası üzerine mi açılmış? Nereden bileceğiz. Diyelim ki, dava gerçekten linç kampanyası üzerine açılmış; peki dava, gerçekten Mustafa Demirkanlı tarafından mı açılmış yoksa Mustafa'nın yıllardır süren kışkırtmasına kapılan bir kurban tarafından mı açılmış? Biz Mustafa'nın verdiği o dosya numarasına bakarak bütün bu soruların cevaplarını nereden bileceğiz?"

      "Gidip araştırmadan kimse bilemez ki... Benim verdiğim dosya numaralarının da ardında ne olduğunu kimse bilemez."

      "İnsanlar niye gidip araştırmak zorunda olsun ki?"

      "Şüpheleniyorlarsa gidip araştırsınlar."

      "Senin yayınladığın dosya numaralarından kimse şüphelenemez ki... Şüphe ancak Mustafa'nın yayınladığı dosya numarası için geçerli."

      "Niye?"

      "Sennin yayınladığın dosya numaralarından herhangi biri asılsız çıkarsa, ne olur?"

      "Rezalet olur. Utancımdan yerin dibine girerim. Mahvolurum. Hiçbir inandırıcılığım kalmaz."

      "Peki Mustafa'nın yayınladığı dosya asılsız çıkarsa ne olur?"

      "O da rezil olur."

      "Rezil mi olur? Mustafa mı? Güldürme adamı! Mustafa her şey olur ama asla rezil olmaz. Daha önce pek çok kez yaptığı şeyi bir daha yapar, olur biter. Yukarıdaki yorumunu bir tıkla silip örtbas ediverir ve olay biter. Özellikle facebook'ta bu çok kolay. Sen facebook'a zaten bu yüzden abone olmuyor ve bu yüzden facebook'ta bir tek cümle yayınlamıyorsun."

      "Evet, Mustafa'nın eklediği o cevabı silip örtbas etmesine karşı tek yapabileceğimiz şey, Mustafa'nın eklediği o cevabı kopyalamak."

      "Kopyalasan da işe yaramıyor ki! Adam öylesine pişkin ki, onu ben yazmadım, benim yerime başkaları yazmış deyip yine çıkabiliyor işin içinden. Böyle insanlarla uğraşmak zorunda olmak iğrenç bir şey. İnsanlar linç kampanyasında bizi niye yalnız bırakıyor sanıyorsun! Kötü olduklarından mı? Hayır, buna bulaşmak istemedikleri için... Bu yorgunluklara katlanamayacaklarını hissettikleri için... Bu ülkede namuslu aydınlar için hayat ne kadar zor olsa da; ilkeleri olmayan insanlar için, hayat bir tık kadar kolay! O yüzden, hiç zahmet edip de, adliyede dosya numarası filan araştırmaya kalkışma! İddiasını kanıtlamak, iddia sahibine düşer; bırak o dosya numarasının ardındaki soruların cevaplarını vermekle, kanıtları bulmakla, (gerektiğinde inkâr etmek şartıyla Mustafa Demirkanlı imzasını kullanan) o şahıs her kimse, kendisi uğraşsın!"
    • Coşkun Büktel Biz yine en iyisi, silme ihtimaline karşı ve silemesin diye, Mustafa Demirkanlı imzasıyla yazan şahsın yukarıdaki yazısını buraya kaydedelim:

      Mustafa Demirkanlı · 11 ortak arkadaş

      C.B.'in: "kendisinin girmediği bu riske," beyanına yanıt: Sor. No: 2013/150456 yani Büktel'in cümlesi doğru değil, kendisine ulaşmamış olabilir, yavaş işliyor yargı, hepimiz biliyoruz... Aceleye gerek yok...
      9 saat önce · Beğen
    (Kaynak: facebook)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder