2 Mart 2014 Pazar

LİNÇ KAMPANYASI SÜRECİNİ GÖRMEYEN HER YAZI, EKSİK KALIR!

TÜSAK Yasa Tasarısı hakkında - Prof.Oktay DALAYSEL

March 2, 2014 at 12:27am
Değerli Sanatçılarımız,

Bildiğiniz üzere, meslek yaşamımın 45 yılı Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası sanatçısı olarak geçti. Bunun 35 yılında Konsertmeister olarak görev yaptım. Aynı zamanda 35 yılım da eğitimcilikte geçti. Bu süreçte 25 yıl boyunca Ankara Devlet Konservatuvarında, 10 yıl boyunca da Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde genç sanatçılar yetiştirmek için çalıştım.

Uzun yıllar boyu süren sanat yaşamımın emekliliğini yaşadığım şu dönemde, ülkemizde bir süredir devam eden Türkiye Sanat Kurumu TÜSAK Yasa Tasarısı tartışmalarını üzüntüyle ve endişeyle izliyor, elimden geldiğince gündemi takip etmeye çalışıyorum.

Ülkemizin ünlü sanatçılarına ve etkili sanat insanlarına, tarih, büyük bir sorumluluk yüklemektedir.

O da tüm kurumların kapanmasına yol açacak söz konusu yasanın durdurulması için sessiz kalınmaması ve geleceği omuzlarında taşıyan genç kuşaklara destek verilmesidir.

Üzülerek söylemeliyim ki, bu yasa taslağı, tiyatro, koro, bale ve operaların olduğu gibi, orkestraların da varlığının sona ermesi anlamına gelmektedir. Bu yasanın sonuçları,  gelecekte konservatuvarların da kapanmasını doğuracaktır.

Meslek yaşamım boyunca, orkestradaki görevime ek olarak, bir kamyonetin arkasına piyano yükleyip Türkiye Filarmoni derneği organizasyonuyla, Anadolu Konserleri adı altında Karadeniz Ereğlisi, Karabük, Bolu, Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Kayseri, Silifke, Mersin, İskenderun, Bursa, İstanbul, İzmir gibi pek çok yerde resitaller yaptım. Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’yla Anadolu’nun dört bir köşesinde yıllarca konser turneleri yaptım.Bu nedenle, yıllar süren uzun gözlemim sonucu, şunu söylemek isterim ki; Anadolu insanı, bu sanat dalına büyük ilgi göstermekte, ve kesinlikle haketmektedir. Ülkemizin insanına bu sanatları, zaten kısıtlı sayıdaki bu kurumları çok görmek, merkezde birer kurum bırakmak suretiyle, bu sanatı yalnızca kentsoyluların faydasına sunmak yanlıştır.

Bu tasarının çıkmaması için tüm sanat camiasının elele verip çaba harcaması gerekmektedir. Bulunduğunuz şehirlerdeki seyircileriniz, sivil toplum örgütleri, ve önemli kurumlarla işbirliği yaparak görüş alışverişinde bulunarak bunun durdurulması konusunda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ikna edilmesi gerekmektedir.

Sizler, yani tüm sanatçılar, Türkiye’nin dört bir yanında çeşitli zorluklar içinde, sanatınızı icra etmeye çalışıyorsunuz.

Tasarıda yer alan yanlış unsurlardan biri de, ayrıcalıklı kurum oluşturup, sanatçılar arasında ikilik yaratılmak suretiyle, bölmektir. Bu tuzağa düşülmemelidir.

Ayrıcalık yapmak istedikleri orkestralarda, operalarda, tüm kurumlarda, o esnada yeterli kadro olmadığı için pek çok iyi sanatçı da diğer şehirlere gitmiştir. Bu sanatçılar arasında çok değerli ve başarılı sanatçılar bulunmaktadır. Onları, birbirimizi ayırarak ikinci sınıf sanatçılar olarak görmek yanlıştır. Dolayısıyla kurumlar arasında birinci sınıf, ikinci sınıf gibi ayrım yapılması da yanlıştır. Bu nedenle birlikte hareket edilmesi, varsa kişisel kırgınlıkların bir kenara bırakılarak, ülkemizin ve sanat kurumlarımızın geleceği için, herkesin birbirine sahip çıkması gerekmektedir.

Ayrıca, bunun yanısıra, lağvedilecek olan Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü ve Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü çatısı altındaki Klasik Batı Müziği ve Klasik Türk Müziği alanındakiler dahil tüm kurumlar, Konservatuvarlar, Müzik Eğitim Fakülteleri ve Müzik Öğretmenleri’nin birlikte hareket etmesi, son derece önemlidir. Ayrıca, yurtiçinde ve hatta yurtdışındaki sanat camiasından da kapatılmalara karşı imza kampanyalarıyla destek istenebilir.

Bu yasa tasarısına göre, sadece kurumların yok edilmesiyle kalınmayarak, sanatçıların  gelirlerinde de üçte bir oranında azalma olacaktır.

Ülkemizdeki tüm sanatçıların, sanat kurumlarının hakkında bir yasa taslağı hazırlanırken hiçbir şekilde sanatçılara sorulmaması, kapalı kapılar ardında gizlilik içinde hazırlanması, bu yasayla sanat yaşamını sürdürecek bizlerin görüşleri dikkate alınarak hazırlanmaması çok kaygı vericidir ve güven ortamının kaybolmasına neden olmuştur.

Değerli Sanatçılar,

Lütfen birlikte omuz omuza hareket ediniz. Zaman birbirimizi ötekileştirme zamanı değil, kolkola eşitlik içinde mücadele etme zamanıdır. Ayrımcılığa karşı çıkınız.  Edinilmiş kısıtlı sayıdaki kurumumuz tüm ülke için büyük değer taşımaktadır.

Birlikte, ne olursa olsun ayrımcılık yapmadan, saygı ve eşitlik içinde tüm kurumlarımıza sahip çıkmamız, hepimizin sorumluluğudur.

Saygılarımla,

Prof.Oktay Dalaysel
Emekli CSO Sanatçısı ve 1.Konsertmeisteri

1 Mart 2014

(Kaynak: facebook)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder