30 Mart 2013 Cumartesi

Hilmi Bulunmaz, Şüpheli Sanık Davalı Mustafa Şükrü Demirkanlı'yı sıkıştırdı!





Coşkun Büktel · 56 takipçi
3 saat önce · 
  • AVİ MARAŞLIYAN HAKKINDA / ARŞİVDEN BİR ALINTI:
    (...) Bütün bu gerçekler belgeleriyle hâlâ internette ulaşılabilir durumdayken, Mustafa bugün kalkmış, internette takma isimle makul yazılar yazan Avi Maraşlıyan’ı Burak Caney olarak suçluyor ve bana “yardım et de şunu yakalayalım” diyor. Nasıl yardım etmem gerektiğini söylemiyor. Burak Caney’i bu sefer kıstırdığını ve kim olduğunu anladığını söylüyor. Hatta benim anladığımı da söylüyor. Doğru, elbette anladım: Kimmiş? Feridun Çetinkaya imiş. Ne alâkâ?! Feridun'un Avi Maraşlıyan (ya da Burak Caney) olduğunun delili neymiş? Şuymuş: Maraşlıyan dergi olarak sadece DTCF’nin yayınladığı “Tiyatro Araştırmaları Dergisi”ni okuduğunu söylemiş. Ee?... Feridun da DTCF mezunu ya… Ee?... Demek ki Avi, Feridun! Başka?... Başka delil yok. Mustafa, delil saydığı bu akıllara seza bağlantıya dayanarak ve tam bir haysiyet cellatlığı yaparak , Feridun’a (“sinsi”, “sahtekâr”, “korkak”, "onursuz", "alçak", "pislik", kişiliksiz" dahil) etmediği küfür bırakmıyor. Bir de utanmadan, hadi beni mahkemeye ver, mealinde Feridun’a güya cesurca posta atıyor. Hatta şu korkunç cümleyi kurmaktan bile sakınmıyor:

    "Bu yazı kimliğini tanıyorum, kendi olmaya başladı… Fatsa'nın F'si… ama onursuz olduğunu hâlâ iddia ediyorum, bu kadar hakaret karşısında dava açıp kişiliğini savunmayan biri değil eleştirmen, insan olarak bile nefes almamalı…"

    Oysa bakmayın böyle yüksekten atıp meydan okuduğuna... Bu kadar kendinden emin göründüğüne... Mahkemeye ver, diye meydan okurken, aslında Feridun'un mahkemeye vermesinden üç-buçuk attığı için, onun tastamam tarifini verdiği halde, Feridun’un adını bile telaffuz edemiyor. Kocaman kulaklı, uzun hortumlu, üç-beş ton ağırlığında, kütük ayaklı, avcılarca avlanmasına yol açan gayet değerli ve yay şeklinde iki uzun dişi bulunan , derisi çok sert bir hayvan diyerek, tam tarifini verip de yalnızca “fil” diye adını koymaktan kaçınanların taktiğini uyguluyor. "Kıstırdığı" bu Burak Caney'in benim yakın arkadaşım olduğunu, adının Fatsa’nın F’siyle başladığını, Avi'nin facebook'taki arkadaş listesinde adının bulunmadığını, tiyatro eğitimi alıp da o alanda başarısız olduğunu (yani tiyatro dışı bir işte çalıştığını), dergiden (yani Mustafa'nın dergisinden) kovulduğunu ve "ağırına gittiği için bunu hazmedemediğini söylüyor. (Mustafa’nın Feridun’a daha önce de “isim vererek” yönelttiği ve Feridun’dan ağzının payını almasına yol açan, apaçık bir eski iftira…)

    Mustafa, Fatsa’nın F’si dediği Feridun’a iğrenç biçimde küfrederken, ona “mahkemeye git!” diye meydan okurken, onu kıstırdığını ve ben destek versem de vermesem de onu yakalayacağını söylüyor. Ama aldırmayın: Sallıyor. Bu lafların altı hiçbir zaman dolmayacak. Mustafa, Feridun'un adını bile asla veremeyecek. Bu kendinden emin, tahrik ve küfür dolu ifadelerden hiçbir şey çıkmayacak! Gerçekten mahkemeye verilmek isteseydi, Fatsa'nın F'sinin adını vermesi yeterliydi. Kimse bu kuru gürültüleri, yalancı pehlivanlıkları ciddiye almasın! Mustafa, bu kez Feridun olarak gayet dezenformatif biçimde tarif ettiği ve güya kıstırdığını söylediği Burak Caney’i yakalamaya çalışmayacak bile… Sadece Feridun aleyhinde kara propaganda yapıyor. Her zamanki gibi zihinleri bulandırmaya ve Burak Caney’i yakalamaya çalışan adam gibi görünmeye, Burak Caney'in korsan sitesinde yazarlık etmiş olmaktan elini yıkamaya çalışıyor ama nafile…
    ARŞİVİN KAYNAK LİNKİ: http://www.facebook.com/notes/coşkun-büktel/mustafa-demirkanli-sitesinde-avi-maraşlioğluyu-suçlayan-2-imzasiz-yazi-yayinladi/10152424200895711
    • Coşkun Büktel ARŞİV'
      FERİDUN ÇETİNKAYA: Aklısıra yasal sorumluluk altına girmemek için adımı vermeden, ama açıkça eşkalimi vermek suretiyle beni kastedip, günahımı alarak, sahibi olduğu Tiyatro... Tiyatro Dergisi'nin anasayfasında bana günlerce iftira ve hakaret ede
      n, hatta yine beni kastederek "insan olarak bile nefes almamalı" diyebilecek kadar kendini kaybedebilen Mustafa Demirkanlı'nın nasıl biri olduğunu hâlâ anlayamamış olanlar; açıkça isim vermeden ima yoluyla onca iftira ve hakaret eden Mustafa Demirkanlı'nın mertçe isim vermeye çağrıldığında nasıl sus pus olduğunu gösteren şu ibretlik yazıyı mutlaka okumalılar: https://www.facebook.com/coskun.buktel/posts/472294379473578
      20 Şubat, 18:16 ·
    • Coşkun Büktel ARŞİV:
      COŞKUN BÜKTEL: Mustafa, (Avi'yle ilgili iki yazında tam tanımını verip de ismini vermeye yanaşmaksızın Avi, hatta Burak Caney olmakla suçladığın) Feridun Çetinkaya hakkında; bu sayfadaki ilk yorumunda "Feridun, bir iletisinde isim vermeden beni 
      tanımlamış demiş, yok öyle bir şey, ben Feridun'u ya da bir başkasını tanımlamadım..." diyerek 180 derece dönüş yaparken hiç yüzün kızarmadı mı? (Avi hakkındaki yazılarında başka bir sürü tanımın yanında benim kankam olarak da tanımlayıp adını da "Fatsa'nın F'si" olarak verdikten sonra Avi olmakla suçladığın) Feridun'un seni savcılığa şikayet etmesinden bu kadar mı korkuyorsun? Avi yazılarında Feridun'a gayet açıkça yönelttiğin iğrenç suçlamaları, "nefes bile almamalı" tehditlerini bir kenara atarak, ben o lafları Feridun'a söylemedim, o lafların muhatabı olarak Feridun'u tanımlamadım, diyorsun. Açıkça görülüyor ki, Feridun'un seni mahkemeye verebilme ihtimalinden üç buçuk atıyor, bu ihtimali bertaraf etmek için, 180 derece dönmeyi bile göze alıyor; sırf Feridun seni savcıya şikayet edemesin diye, Avi yazılarında yaptığın tastamam tarifi ve adlandırmayı, bu sayfadaki daha ilk yorumunda ak pak inkar ediyorsun.

      Peki 180 derece dönmek sana yetiyor mu? Hayır. Yukarıdaki, alttan ikinci yorumunda, bir 180 derece daha dönerek, aynen, diyorsun ki:

      "Feridun Çeetinkaya kendisine 'iftira ve hakaret' ettiğim iddiasını buralarda cevahiri kurtarmak için yazmasın, beni doğrudan savcılığa şikayet etsin."

      Madem ki Feridun'u "tanımlamadın", madem ki Avi olmakla iğrenç biçimde suçladığın ve kankam olarak tanımlayıp "Fatsa'nın F'si" olarak adlandırdığın "Avi bey"in Feridun olmadığını söylüyorsun; öyleyse benim kankam Feridun, niye (senin deyişinle) "cevahiri" (doğrusu "zevahir") kurtarmak zorunda olsun ki? Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? Hem seni savcılığa şikayet edemesin diye tüm suçlamalarını 180 derece dönerek geri alıyor, hem de kalkıp Feridun'a "savcılığa şikayet etsin" diyerek güya hodri meydan çekip kabadayılık ediyorsun. Bu 180 derecelik hızlı dönüşlerden sonra yanakların pembeleşip yüzün hiç kızar mıyor mu? Bu 180 derece dönüşlerle asıl kendin zevahiri kurtarmaya çalışırken, seni ürküten kişiyi "zevahiri kurtarmaya çalışmakla" suçlaman, acaba sana bir pişkinlik şampiyonluğu getirebilir mi, ne dersin?

      Diyorsun ki:

      "Eğer şikayet etmiyorsa, 'yoksa çekindiği bir şey mi var?' der insanlar..."

      Tabii, ki, çekindiği bir şey var, Mustafa: Senin pişkinliğin ve gerektiğinde, aynı sayfada söylediklerini bile inkâr edebilmene imkân sağlayan 180 derece dönebilme kabiliyetin...

      Okurlara konu dışı bir sorum var: Ortalama bir vantilatör saniyede kaç dönüş yapar?
      21 Şubat, 01:54 ·
    • Coşkun Büktel ARŞİV
      MUSTAFA DEMİRKANLI: · 21 ortak arkadaş
      Son sorunun yanıtıı, üstteki yazında var, sayabilirsin... Feridun'un avukatlığına mı soyundun Büktel, bırak yanıtını kendi versin. Dava açsın, açmalı... Yazdığım yazılar sitede duruyor, Avi'nin IP'lerinin ke
      ndisine ulaşabileceğine dair korkusu yoksa, çekinmiyorsa senin laf salatana ihtiyacı yok, gider şikayet eder, dava açar... Bu kadar da iddialıyım... Dava açsın, IP'den kimlik tespiti isteyelim, hiç değilse bir isimsiz sapığın kimliğine ulaşalım, ne dersin/iz?
      21 Şubat, 10:25
    • Coşkun Büktel ARŞİV
      COŞKUN BÜKTEL: Ortalama bir vantilatör saniyede kaç dönüş yapar?
      21 Şubat, 10:56
    • Coşkun Büktel ARŞİV
      FERİDUN ÇETİNKAYA: Aklısıra yasal sorumluluk altına girmemek için adımı vermeden, ama açıkça eşkalimi vermek suretiyle beni kastedip, günahımı alarak, sahibi olduğu Tiyatro... Tiyatro Dergisi'nin anasayfasında bana günlerce iftira ve hakaret eden
      , hatta yine beni kastederek "insan olarak bile nefes almamalı" diyebilecek kadar kendini kaybedebilen Mustafa Demirkanlı'nın nasıl biri olduğunu hâlâ anlayamamış olanlar; açıkça isim vermeden ima yoluyla onca iftira ve hakaret eden Mustafa Demirkanlı'nın mertçe isim vermeye çağrıldığında nasıl sus pus olduğunu gösteren şu ibretlik yazıyı mutlaka okumalılar: https://www.facebook.com/coskun.buktel/posts/472294379473578
      21 Şubat, 10:57
    • Coşkun Büktel ARŞİV
      MUSTAFA DEMİRKANLI: · 21 ortak arkadaş
      Kimler sahte isim kullanır? Sahte isimli sapıkları kimler koruma altına alır, avukatlığına soyunur? Kimler, gerçek kimlikler ortaya çıkmasın diye konuyu sulandırır, konu değiştirmeye çalışır? Avi'nin kimliği ortaya çıkacak diye kimler panikler?
      21 Şubat, 11:01
    • Coşkun Büktel ARŞİV
      FERİDUN ÇETİNKAYA: Şayet Mustafa Demirkanlı iddia ettiği gibi Avi Maraşlıyan'ın gerçekte kim olduğundan %100 eminse ve benim mahkemeye gitmemi gerçekten bu kadar çok önemsiyor ve istiyorsa; şahsımı hedef alan iftira, hakaret, tehdit ve suçlamalar
      ını haysiyet cellatlığı yaparcasına ima yoluyla değil, açıkça mertçe adımı vererek, "Avi Maraşlıyan takma adıyla internette yazılar yazan kişi Feridun Çetinkaya'dır ve Tiyatro... Tiyatro... Dergisi internet sitesinde Avi Maraşlıyan hakkında yazdığım şu linklerdeki iki yazıda (Bkz. http://www.tiyatrodergisi.com.tr/detay.php?hng=3656 vehttp://www.tiyatrodergisi.com.tr/detay.php?hng=3656) 'Fatsa'nın F'si diyerek kastettiğim ve Avi Maraşlıyan olduğunu iddia ettiğim kişi de Feridun Çetinkaya'dır" açıklığında ve netliğinde yazması yeterli.

      Hakkımdaki bu iftira ve suçlamalarını bu şekilde, "açıkça, mertçe, Türkçe" yazsın ve mahkemede de şaşmayıp bu sözlerini inkâr etmeyeciğini burada ve Tiyatro… Tiyatro… Dergisi internet sitesinde açıkça adımı vererek beyan etsin, hem Mustafa Demirkanlı'nın kendisini ve hem de sahibi olduğu Tiyatro… Tiyatro… Dergisi'ni derhal Cumhuriyet Savcılığına şikâyet edeceğime ve hem Mustafa Demirkanlı'nın kendisi hem de sahibi olduğu Tiyatro… Tiyatro… Dergisi'ne karşı ceza ve tazminat davaları açacağıma söz veriyorum.

      Fakat göreceksiniz ki, Mustafa Demirkanlı, hakkımdaki iftiralarını bu şekilde adımı açıkça vererek asla ve asla yazamayacaktır. Panikleyecek ve konuyu değiştirmeye çalışacaktır… Haydi bakalım, "gerçek kimlikler ortaya çıkmasın diye konuyu sulandıran, konu değiştirmeye çalışan kim? Avi'nin kimliği ortaya çıkacak diye panikleyen gerçekte kim?" şimdi göreceğiz…
      21 Şubat, 11:59
    • Coşkun Büktel ARŞİV: 
      MUSTAFA DEMİRKANLI: Evet, bekliyorum, Feridun azıcık niyetlenir gibi yapmış... Tabii, kırk derden su getirmeyi de ihmal etmeden. Haydi, 2 yazım orada duruyor, doğru savcılığa, IP'ler burada verelim, resmi olarak saptansın. Bay Çetinkaya korkunu
      z yoksa hiç kıvırmayın, doğru savcılığa... onurunun kırıldığını düşünen biri hiç duraksamadan yasal hakkını arar, siz de böyle düşünüyorsanız ki öyle olduğunu savlıyorsunuz, haydi... En kötüsünden Bay Avi'nin kimliğine ulaşırız, neden bu kadar naz yapıyorsunuz? Endişeniz mi var yoksa? Ben dava açamıyorum, zarar gören olmam gerek, siz zarar gördüğünüzü ifade ediyorsunuz, dava açabilirsiniz...
      21 Şubat, 12:09 ·
    • Coşkun Büktel ARŞİV
      FERİDUN ÇETİNKAYA: Ben demedim mi daha beş dakika önce yukarıda yazdıklarımda: "Fakat göreceksiniz ki, Mustafa Demirkanlı, hakkımdaki iftiralarını bu şekilde adımı açıkça vererek asla ve asla yazamayacaktır..." diye...

      Tam da söylediğim gibi, Mu
      stafa Demirkanlı tabii ki açıkça adımı vererek beni suçlamaya gelince hemen panikliyor, hemen yan çiziyor.

      Mustafa Demirkanlı'nın bu yaptığına ne denir? Adam en ilkel ve iğrenç bir şekilde ima yoluyla haysiyet cellatlığı yaparak günahımı alıyor, bana olmadık iftiralar hakaretler ediyor, "nefes almamalı" diyerek dolaylı yoldan alenen beni tehdit ediyor ve sonra da mahkeme kapılarına git, sürün kendini temize çıkar diyor...

      Ne demiştim ben:

      "Şayet Mustafa Demirkanlı iddia ettiği gibi Avi Maraşlıyan'ın gerçekte kim olduğundan %100 eminse ve benim mahkemeye gitmemi gerçekten bu kadar çok önemsiyor ve istiyorsa; şahsımı hedef alan iftira, hakaret, tehdit ve suçlamalarını haysiyet cellatlığı yaparcasına ima yoluyla değil, açıkça mertçe adımı vererek, 'Avi Maraşlıyan takma adıyla internette yazılar yazan kişi Feridun Çetinkaya'dır ve Tiyatro... Tiyatro... Dergisi internet sitesinde Avi Maraşlıyan hakkında yazdığım şu linklerdeki iki yazıda (Bkz.http://www.tiyatrodergisi.com.tr/detay.php?hng=3656 vehttp://www.tiyatrodergisi.com.tr/detay.php?hng=3656) 'Fatsa'nın F'si diyerek kastettiğim ve Avi Maraşlıyan olduğunu iddia ettiğim kişi de Feridun Çetinkaya'dır' açıklığında ve netliğinde yazması yeterli.

      "Hakkımdaki bu iftira ve suçlamalarını bu şekilde, 'açıkça, mertçe, Türkçe' yazsın ve mahkemede de şaşmayıp bu sözlerini inkâr etmeyeciğini burada ve Tiyatro… Tiyatro… Dergisi internet sitesinde açıkça adımı vererek beyan etsin, hem Mustafa Demirkanlı'nın kendisini ve hem de sahibi olduğu Tiyatro… Tiyatro… Dergisi'ni derhal Cumhuriyet Savcılığına şikâyet edeceğime ve hem Mustafa Demirkanlı'nın kendisi hem de sahibi olduğu Tiyatro… Tiyatro… Dergisi'ne karşı ceza ve tazminat davaları açacağıma söz veriyorum.

      "Fakat göreceksiniz ki, Mustafa Demirkanlı, hakkımdaki iftiralarını bu şekilde adımı açıkça vererek asla ve asla yazamayacaktır. Panikleyecek ve konuyu değiştirmeye çalışacaktır… Haydi bakalım, 'gerçek kimlikler ortaya çıkmasın diye konuyu sulandıran, konu değiştirmeye çalışan kim? Avi'nin kimliği ortaya çıkacak diye panikleyen gerçekte kim?' şimdi göreceğiz…"
      21 Şubat, 12:34 ·
    • Coşkun Büktel ARŞİV:
      MUSTAFA DEMİRKANLI: Şayet'le başlayan cümlelere gerek yok, Avi Maraşlıyan diye biri çıktı ortaya, ben de iki yazı yazdım, sizi tanımladığına eminsiniz, bana hakaret etmek yerine savcılığa suç duyurusunda bulunun bu arada Avi Bey'in gerçek kimliğine de ulaşalım... Ne bekliyorsunuz? Uzun lafa gerek yok, icraat...
    • Coşkun Büktel ARŞİV
      COŞKUN BÜKTEL: Feridun, Mustafa'nın fili aynen tarif ettiği halde, file fil demeye asla yanaşmayacağını, senin adını asla veremeyeceğini, çünkü sana "savcıya git!" diye güya posta atarken, güya hodri meydan çekerken, aslında senin savcıya gitme i
      htimalinden ödü koptuğunu, üç buçuk attığını; yalnızca yukarıdaki yorumlarımda değil, haftalar önceki yazımda da söylemiştim. (Bakınız:https://www.facebook.com/coskun.buktel/posts/472294379473578) Mustafa'nın, mahkemede 180 derece dönmemek şartıyla, hiç kıvırmadan, "açıkça, mertçe, Türkçe" ve netçe senin adını vererek seni takma isimli Avi Maraşlıyan olmakla suçlayabileceğine, herhalde sen de benim gibi, zerre kadar ihtimal vermiyordun. Ve haklı çıktın: Böylece, Mustafa'nın aşağıya aktardığım (cevabı bizleri izleyen pek çok okur tarafından zaten gayet net olarak bilinen) şu sorular, bir kez daha, gayet netlikle cevaplanmış oldu:

      "Kimler sahte isim kullanır? Sahte isimli sapıkları kimler koruma altına alır, avukatlığına soyunur? Kimler, gerçek kimlikler ortaya çıkmasın diye konuyu sulandırır, konu değiştirmeye çalışır? Avi'nin kimliği ortaya çıkacak diye kimler panikler?"

      Bilenler, bu soruların cevaplarını ve faillerini ve faillerin takma isimli sapıklarla işbirliği yapmış olmak sorumluluğundan yan çizmek için hangi yalanlara sığındıklarını, zaten uzun yıllar önceden beri biliyorlardı. Okurlarımız biliyorlar ki, onlar böyledir: Haltlarını teşhir ederek kendilerini sıkıştırdığımızda, zevahiri kurtarmak için 180 derece dönerlerken bile, bir yandan da seni "zevahiri kurtarmaya çalışmakla" suçlarlar; kıvırmanın daniskasını icra ederken bir yandan da seni "kıvırmakla" suçlarlar; sen mahkemeye gidemeyesin diye tüm suçlamalarından 180 derece dönerken, bir yandan da sana "savcıya git" diye güya meydan okuyormuş numarası yaparlar. Bu "kıvrak tipolojinin" pişkinliği ve okurların salak olduğuna güveni sınırsızdır. Ama bu "kıvrak tipoloji" bizi bir süredir izleyen okurlarımızı artık şaşırtamaz. Okurlarımız, kurnaz Mustafa'nın ön almaya çalışarak sorduğu o soruların cevabını yıllardır biliyor. Nereden biliyorlar? Burak Caney olayından biliyorlar. Hilmi Bulunmaz'ın sitesinde, takma isimli sapık Burak Caney'in haltlarını ve müttefiklerini sergileyen (belgeleyen) şu ibret dolu sayfadan biliyorlar:http://hilmibulunmaz.blogspot.com/2007/10/burak-caney-fotoraf-sergisi.html

      Tebrik ederim, Feridun; verdiğin "açıkça, mertçe, Türkçe" ve netçe cevap, Mustafa'ya sökmez ama, Mustafa'nın durumuna düştükleri takdirde, pek çok insanı, Allah muhafaza, intihara sürükleyebilecek kadar utandırıcı. Ama sakın üzülme, Mustafa'dan başka kimse kendini o duruma düşürmeyi göze almaz ve Mustafa'ya da zaten bi şeycik olmaz.
      21 Şubat, 17:46 ·
    • Coşkun Büktel ARŞİV
      COŞKUN BÜKTEL: Mustafa o kadar pişkin, o kadar pişkin, ama "o kadar" pişkin ki, neredeyse bir yıldır ve bin defa sorduğum şu sorudan onca zamandır kaçtığı halde, hâlâ gayet rahatlıkla insan içine çıkabiliyor; suçlu sandalyesinde değil de savcı ko
      ltuğunda oturuyor edelarında gayet yavuzcasına insanlara posta atıp, "nefes bile almamalı" diyerek insanları tehdit bile edebiliyor. Ama cevaplamaktan ne kadar kaçarsa kaçsın, ben Mustafa'ya o soruyu tekrar tekrar sormaktan asla usanmayacağım:

      Bın birinci kez soruyorum, Mustafa, şu aşağıdaki hakaretleri sen mi yazdın, yoksa onları ben mi uydurup sana mal ettim?

      MUSTAFA DEMİRKANLI: "Büktel, sen ne kadar korkak bir adamsın ve sen ne kadar yalanı ilke edinmiş bir adamsın ve sen Büktel ne kadar iftiracı bir adamsın. Adamsan karşıma çık, ne diyeceksen yüzüme söyle, bunu sana defalarca söyledim ve sen hepsinde kaçtın... Sadece yalan, iftira ile yaşamayı tercih ediyorsun. Eğer sen adamsan, karşıma çıkamıyorsan sıkıştığın yerde adımı kullanma! Bu takma ismlilerin sahibi tam bir orospu çocuğudur, bunları bana maletmeye kalkan da kendi sıfatını kendine yakılştırsın ama Büktel bir daha belgesiz konuşmam deme, eğer utanma duygun varsa. Tekrar ediyorum, bu takma isimlileri yaratan Orrospu çocuğudur!!! Sakın bana küfrettin deme! Ben şerefsizlere küfrediyorum, o şerefsiz elini kaldırırsa, "benim o derse" ben de evet o elini kaldırana küfrettim diyeceğim. Karşıma çıkmadan bu iftiralarla yaşamayı tercih ediyorsan bu ancak sana yakışır. Pis iftiracı, yalancı... Yüreğin ve kendine güvenin varsa karşıma çık pis iftiracı... Utanma duygusunu yitirmiş sahte yazar..."
      KAYNAK: http://www.coskunbuktel.com/bukteldemirkanlineicti.htm
      21 Şubat, 17:59 ·
    • Coşkun Büktel ARŞİV
      COŞKUN BÜKTEL: Madem bir halt edip söyledin, niye sözlerinin arkasında durmaz da; kedi pisliğini örtbas eder gibi kendi sözlerini silip sansür ederek sorulardan fellik fellik kaçarsın, be, Mustafa? Ah, be, güzel kardeşim, herkese öğrettik, bir sana öğretemedik sansürcü olmaktan kaçınmayı, hakikatten korkmamayı ve hiç defosuz bir demokrat olmayı...
    • Coşkun Büktel ARŞİV
      MUSTAFA DEMİRKANLI: Ah be Büktel, gerçek kişilere bile isimsiz sapık dedin, insanları kendilerini kanıtlamaya zorladın, onlar da kanıtladı. Be Büktel, isimsiz bir sapık olduğunu adın kadar bildiğin, emin olduğun Avi'nin face'ine gidip neden deste
      k verdin? Neden bir kere bile adını ağzına almazsın, "Ey isimsiz sapık Avi" gerçek adınla ortaya çıksana neden demezsin? Önüne gelene O... Çocuğu demene rağmen neden bu şahsı, Avi'yi koruma altına alırsın? Neden bu isimsiz sapığın peşine düşen bana öfkelenirsin? Ucu sana da dokunacak diye mi? Aceleye gerek yok, laf cambazlığını istediğiniz kadar sürdürün, gerçek resmi belgeyle bakalım kimin suratına çarpacak? Bu saatten sonra izleri silmek mümkün değil...
      21 Şubat, 20:32 ·
    • Coşkun Büktel ARŞİV
      COŞKUN BÜKTEL: Ömürsün, Mustafa!
      21 Şubat, 21:09 ·
    • Coşkun Büktel ARŞİV
      COŞKUN BÜKTEL: O ara vaktim olmadığı için yazamadım, aklıma gelmişken şimdi yazayım!

      Mustafa'nın yukarıdaki son pişkin cevabı beni çok rahatlattı; nedenini açıklamama izin verilsin:

      Okuyanlar hatırlayacaktır, yukarıdaki yorumlarımdan biri şu kısa paragrafla bitiyordu:

      "Tebrik ederim, Feridun; verdiğin 'açıkça, mertçe, Türkçe' ve netçe cevap, Mustafa'ya sökmez ama, Mustafa'nın durumuna düştükleri takdirde, pek çok insanı, Allah muhafaza, intihara sürükleyebilecek kadar utandırıcı. Ama sakın üzülme, Mustafa'dan başka kimse kendini o duruma düşürmeyi göze almaz ve Mustafa'ya da zaten bi şeycik olmaz."

      Bu paragrafı okuyan Feridun bana şöyle demişti:

      "Abi, n'olur, gözünü seveyim, yazma böyle 'intihar' filan gibi şeyler. Sonuçta o da insan, bi eşref saatine denk gelir, vicdanının sesini dinlemeye kalkar, özür dilemeyi de kendine yediremeyip senin gösterdiğin yola sapabilir. Ondan sonra hayat boyu pişmanlık içinde kahroluruz."

      Feridun'un bu uyarısını, "merak etme, bizim Mustafa, eski topraktır, ona bi şey olmaz" diyerek cevaplamıştım ama içime de bir kurt düşmüştü; küçük de olsa bir "ulan, acaba mı?" endişesine kapılmıştım. Mustafa'nın yukarıdaki pişkin cevabını okuyana dek, bu endişem devam etti. Neyse ki sonuçta Mustafa'nın pişkin cevabı geldi ve derin bir oh çektim.

      Ömürsün, Mustafa!
      23 Şubat, 14:21 ·
    • Coşkun Büktel YORUM HANESİNE ORİJİNAL SIRASIYLA EKLEDİĞİMİZ YORUMLARIN KAYNAK SAYFASINI GÖRMEK İÇİN, LÜTFEN, TIKLAYINIZ:http://www.facebook.com/coskun.buktel/posts/565895273428587#
    • Coşkun Büktel VE BUGÜN... SADECE 5 SAAT ÖNCEKİ ARŞİV:
      MUSTAFA DEMİRKANLI: Büktel, imzasız diyerek karşısındakini yani beni zan altında bırakmaya çalışıyor, oysa sıcacık yüreğiyle korumaya çalıştığı Avi Maraşlıyan'ın sahte bir O... Ç... olduğuyla hiç ilgilenmeden yap
      abilmekte bunları... Sahi Büktel sürekli sahte imzalı şahıslardan muzdarip olduğundan dem vururken, bu sahtekarla oluşturduğu ilişki neyin nesi? Büktel, Avi'nin gerçek kimliğini açıklamayı düşünüyor mu? Kimliğinden eminse tabii... Gerçek kimlik ortaya çıkınca, Büktel'in neler diyeceğini gerçekten çok merak ediyorum. Ayrıca, Büktel'in özdeyiş gibi sitesinin başına aldığı lafların da hiçbir hükmünün olmadığı da anlaşıldı, ama Büktel'de mahcubiyet hak getire hâlâ büyük bir pişkinlikle, sahte isimli şahısları koruması altına almış görünüyor. Büktel: "İnsanları ismimi ve isimlerini vermeden suçlayacak kadar alçak değilim" ilkesini çoktan terk etmiş durumda ama hâlâ insanları salak yerine koyarak, özür bile dileme niyetinde değil... Büktel, İNSANLARI İSİMLERİNİ VERMEDEN SUÇLAMAYA DEVAM EDİYOR HÂLÂ... Çok yazık... çok yazık... Çok ayıp... Haa bu arada Feridun'u görürsen selamımı iletiver, o evini en son ne zaman değiştirmişti? Not: Maraşlıyan olduğunu çok iyi -adı gibi emin olarak- biliyor ama kurnazlık yaparak MARAŞLIOĞLU yazarak aklı sıra, soyadını bile doğru bilmiyoruma yatmaya çalışıyor. Sen, tanımadığın, bilmediğin ADAM'ı neden savunma gereksinimi duyuyorsun Büktel? Yoksa, yoksa tanıyor musun?
      5 saat önce ·
    • Coşkun Büktel MUSTAFA DEMİRKANLI· 21 ortak arkadaş
      Büktel, onlarca yorum yapmış kendi kendine... Büktel'e iki soru: Bu Avi Maraşlıyan'ı neden bu kadar savunma ihtiyacı duyuyorsun? Sana yazan gerçek isimlere bile (Ankara'daki genç) yapmadığını bırakmadın... Avi neden
       seni rahatsız etmiyor? Avi'nin kim olduğunu sen biliyorsun? Hadi açıkla...
      8 dakika önce · Beğen

      Mustafa Demirkanlı · 21 ortak arkadaş
      Sana bir bonus: Authentication-Results: mx.google.com; spf=pass (google.com: domain of amarasliyan@hotmail.com designates 65.55.90.154 as permitted sender)
      7 dakika önce · Beğen

      Mustafa Demirkanlı · 21 ortak arkadaş
      Minik bir soru daha: Senin ilken nerelerde, terk ettiğine dair bir açıklama yapmayı düşünüyor musun?
      6 dakika önce · Beğen

      Mustafa Demirkanlı · 21 ortak arkadaş
      IP'ler parmak izi gibidir, Sultanahmet Hamamı'na gitsen bile silemezsin... Bölge, adres belli şu anda ama önemli olan yasal kayda almak, bu da biraz zaman alacak... Kankan Bulunmaz'ın dediği gibi olmuyor işler... Tüm adresler (Sana birini ilettim) kayıt altında, yasal zemine götürmek ve kayda almak biraz zor, ama olanaksız değil... Bunu da senin kankan Bulunmaz sağlayacak, o engin Hukuk bilgisi bu sürecin yolunu açacak, ilk adımı attı:)) Yasal olarak tespit edildiğinde suratının nasıl bir hal alacağını çok merak ediyorum... Sahi, sen bu isimsiz sapığı neden savunuyorsun? Feridun nerelerde, en azından beğen düğmesine basardı... Senin ilkene noldu? Avi'ye mi kurban ettin?
      yaklaşık bir dakika önce

      Mustafa Demirkanlı · 21 ortak arkadaş
      Bence bildiklerini Bulunmaz'la paylaş, paylaşmazsan bu sürece destek olacak, kafası karışık olsa da destek olacak... Ama şu konuda endişeli olabilirsin, bu kez seni dinlemeyip durmayabilir, işte bu felaket olabilir...

      Mustafa Demirkanlı · 21 ortak arkadaş
      Eeee... Avi ile ilişkin ne? Bu yazışmalarda Feridun Çetinkaya'nin ne işi var? IP numrasının kime ait olduğunu öğrendin mi? Sen Avi'yi neden koruma altına aldın? Senin ilkene noldu, neden bu konuyu es geçiyorsun? Senin yüzünü kızartmıyor mu? İsmini vermeden birini suçlayacak kadar alçak değilim, diyordun... Peki, isim vermeden suçladın, sana artık, senin ilkene dayanarak, Büktel dediği gibi biriymiş diyebilir miyiz? İsim vermeden suçladığına göre bunu manşet yapabilir miyiz? Kızar mısın? Üzülür müsün? Yoksa umurumda değil, yanıt vermememden belli değil mi, mi diyorsun? Ben bile emin olamadım, ben de mi bu kadar salaktım?

      Mustafa Demirkanlı · 21 ortak arkadaş
      Sen artık, en azından benim olduğum ortamlarda, "İLKE'den bahsedebileceğini düşünüyor musun? Hilmi'nin işine geldiği için seni affetmesini kazanç olarak mı görüyorsun? İLKE'ne sahip çık önce, sonra Avi'ye sahip çıkarsın...

      (Kaynak: facebook)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder