Kanun diye kanun diye kanunu tepeleyenler gibi; bizim eleştirilerimize "küfür edebiyatı" "küfür edebiyatı" diyerek bize (Hilmi Bulunmaz, Feridun Çetinkaya ve Coşkun Büktel") karşı husumet yaratmış olanlar; şimdi de kalkmış "husumet edebiyatı" "husumet edebiyatı" diye güya "husumet edebiyatını" eleştirirken; daha dün bize karşı "husumet edebiyatının" daniskasını yönelttiklerini örtbas etmeye çalışıyorlar. Tek kozları: İnsanların balık hafızaları...
Asparagas tiyatro ("yönetmen tiyatrosu") saçmalıklarına net biçimde karşı çıkamadığı için, Melih Anık, (geçmişte ÖZDEMİR NUTKU'NUN THEOPE SKANDALI'nı örtbas etme görevini üstlendikleri gibi, bugün de HALUK BİLGİNER'İN ENOBARBUS SKANDALI'nı örtbas etme görevini üstlenmiş) yalaka vandallara dün nasıl doyurucu bir cevap verememişse; bugün de, (vandalların geçmişte "Büktel, Çetinkaya ve Bulunmaz'a yönelttikleri linç ya da husumet edebiyatını hâlâ özenle görmezden geldiği için) vandallarla girdiği polemiklerde, vandallara hak ettikleri cevabı yine elbette veremiyor.
Sonuçta karşılıklı mızırdanıp duruyorlar ve içlerinden biri ifade gücü sıfır olan Mimesisçesiyle upuzun bir yazı yazarak, kulağını en uzak mesafeden tutup, özetle, o mızırdanmaların tiyatromuz açısından çok önemli olduğunu ilan ediyor. Mimesisçe'nin zekâ problemini örtbas etmekte ne kadar yetersiz kaldığını bir türlü kavrayamadan, kendi yağlarında kavrulup gidiyorlar.(Kaynak: facebook)
25 Haziran 2012 Pazartesi
24 Haziran 2012 Pazar
Tunç Yaşar, "Kim bu ekşi sözlük iftiracısı OROSPU ÇOCUĞU WHOOSIE?" başlığını çok önemsemiş!
KİM BU "whoosie" TAKMA ADLI İFTİRACI?
2009 YILINDAN BU YANA, EKŞİ SÖZLÜK'TE "whoosie" TAKMA ADIYLA (VE GÜYA İSPAT İÇİN MUSTAFA DEMİRKANLI'NIN SİTESİNE LİNK VERİLEREK) SÜRDÜRÜLEN VE DEMİRKANLI'NIN ASLA İTİRAZ ETMEDİĞİ KLASİK YALANI HERKES BİLMELİ... BAKIN whoosie NE DİYOR:
başka bir theope'nin varlığı ile daha da heyecanlı hale gelen tartışma. coşkun büktel'in bağıra çağıra "başka yok" dediği theope'nin konu olarak oldukça benzerinin bulunmasıyla kimin haklı kimin haksız olduğu yeniden tartışma konusu olmuştur.
http://www.tiyatrodergisi.com.tr/detay.php?hng=1154
(whoosie, 04.08.2009 16:57 ~ 05.08.2009 10:42)
WHOOSIE'NİN BU YAZISININ EKŞİ SÖZLÜKTE YER ALDIĞI ORİJİNAL SAYFAYI GÖRMEK İÇİN, TIKLAYINIZ:
http://www.eksisozluk.com/show.asp?t=co%C5%9Fkun+b%C3%BCktel+ve+%C3%B6zdemir+nutku%27nun+theope+polemi%C4%9Fi
***
SİZCE KİM OLABİLİR MUSTAFA DEMİRKANLI'NIN THEOPE'Yİ ŞAİBELİ KILMAK AMACIYLA YAYINLADIĞI O DEZENFORMATİF YAZIYA LİNK VEREREK, O DEZENFORMATİF YAZIYA BİLE RAHMET OKUTACAK BİÇİMDE "ŞAİBEYİ APAÇIK İFTİRAYA DÖNÜŞTÜREN", TAKMA ADIN ARDINA SIĞINMIŞ BU İFTİRACI WHOOSIE?
***
MUSTAFA DEMİRKANLI, ÖZDEMİR NUTKU DAHİL HİÇ KİMSENİN BÜKTEL'İ İNTİHALLE SUÇLAMADIĞINI SÖYLÜYORDU:
MUSTAFA DEMİRKANLI: "Sonuç olarak, Büktel'e bugüne kadar kimse intihal yaptın demedi."
KAYNAK: http://www.coskunbuktel.com/asrinzincirlemeyalani.htm
EVET, MUSTAFA ÇOK HAKLI: KİMSE BENİM THEOPE'MLE (VAROLMAYAN) BAŞKA BİR THEOPE ARASINDAKİ BENZERLİKLERDEN SÖZ EDERKEN "İNTİHAL" KELİMESİNİ KULLANMADI. whoosie BİLE İNTİHAL KELİMESİNİ KULLANMIYOR. NE DİYOR whoosie? MUSTAFA DEMİRKANLI'NIN DERGİSİNDE DE YAYINLADIĞI, HATTA BAŞLIĞINI ("EVET İKİNCİ BİR THEOPE VAR") KAPAKTAN VERDİĞİ, GERÇEKLERİ ÇARPITAN DEZENFORMATİF YAZIYI KAYNAK GÖSTERİP LİNK VEREN whoosie DİYOR Kİ:
coşkun büktel'in bağıra çağıra "başka yok" dediği theope'nin konu olarak oldukça benzerinin bulunmasıyla kimin haklı kimin haksız olduğu yeniden tartışma konusu olmuştur.
PEKİ MUSTAFA 2009 YILINDAN BU YANA EKŞİ SÖZLÜKTE KENDİ YAYINLADIĞI YAZI TANIK GÖSTERİLEREK SERGİLENEN BU VANDALCA İFTİRAYA BUGÜNE DEK BİR KEZ OLSUN, İTİRAZ ETTİ Mİ? ETMEDİ.
KİM BU İFTİRACI whosie?... BİLENLER, İNSANLIK ONURU ADINA, LÜTFEN BİZE DE BİLDİRSİN. KENDİSİNİ DAVA ETMEYECEĞİZ. YALNIZCA TEŞHİR EDECEĞİZ; ONU DA, ARDINDAKİLERİ DE...
22 Haziran 2012 Cuma
Kim bu orospu çocuğu Whoosie?
2009 YILINDAN BU YANA, EKŞİ SÖZLÜK'TE "whoosie" TAKMA ADIYLA (VE MUSTAFA DEMİRKANLI'NIN SİTESİNE LİNK VERİLEREK) SÜRDÜRÜLEN VE DEMİRKANLI'NIN ASLA İTİRAZ ETMEDİĞİ KLASİK YALAN! BAKIN whoosie NE DİYOR:
başka bir theope'nin varlığı ile daha da heyecanlı hale gelen tartışma. coşkun büktel'in bağıra çağıra "başka yok" dediği theope'nin konu olarak oldukça benzerinin bulunmasıyla kimin haklı kimin haksız olduğu yeniden tartışma konusu olmuştur.
http://www.tiyatrodergisi.com.tr/detay.php?hng=1154
(whoosie, 04.08.2009 16:57 ~ 05.08.2009 10:42)
WHOOSIE'NİN BU YAZISININ EKŞİ SÖZLÜKTE YER ALDIĞI ORİJİNAL SAYFAYI GÖRMEK İÇİN, TIKLAYINIZ:
http://www.eksisozluk.com/show.asp?t=co%C5%9Fkun+b%C3%BCktel+ve+%C3%B6zdemir+nutku%27nun+theope+polemi%C4%9Fi
19 Haziran 2012 Salı
LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro..., facebook bataklığı'nda!
MUSTAFA DEMİRKANLI'NIN BU SAYFADA (http://www.facebook.com/coskun.buktel/posts/448914835126632) KAYDETTİĞİMİZ YALAN, İFTİRA VE HAKARETLERİNE TOPTAN VE "OKKALI" BİR YANIT DAHA VERECEĞİZ!
18 Haziran 2012 Pazartesi
M. Demirkanlı'yı İstanbul 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nde yargılatan belge
Mustafa Demirkanlı bana her başlık altında, başlık konusunu saptırarak, Hilmi Bulunmaz'ın küfürlerini niye kınamıyorsun, hadi erkeksen kınasana, arkadaşının küfürlerini kınadığını açıklayamazsın, di mi? tarzında laflarla, beni Hilmi Bulunmaz küfürleri hakkında kınama açıklaması yapmaya zorlar. Ne zaman sıkışsa, konuyu cevaplamak yerine, konuyu Hilmi'nin küfürlerine saptırır; bunu sayısız defa yaptığı için, arşivlerimiz onun bu meşhur saptırmasının örnekleriyle doludur. Ama o böyle yapıyor diye ben de onu taklit etmeye, aynını yapmaya kalkışamam herhalde... Ben Mustafa'yı, kankası Orhan Alkaya'nın bana yönelik küfürleri için kınama açıklaması yapmaya asla zorlamadım. Neden mi? Çünkü ben evrensel hukuk ilkelerine saygılı bir insanım, öyle Mustafavari biçimde, hukuksuz, mantıksız ve tutarsız taleplerde bulunamam. Mustafa evrensel hukuk ilkelerini çiğnemekte (bir hukuk öğrencisi olmasına rağmen) sakınca görmeyen hukuk dışı bir arkadaşımız olduğu için, Anayasamızın da ana kurallarından biri olan "Hiç kimse fikir ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz" ilkesini düşman saydığı Büktel'in karşısında rahatça çiğneyebilir. Çünkü o, belli ki, hukukun evrensel ilkeleriyle (hukuk felsefesiyle) ilgilenmek yerine, hukuktaki usül canbazlıklarıyla ilgilenmeyi tercih etmektedir. Ben ise Mustafa'yı kankası Orhan Alkaya'nın küfürlerini kınamaya asla zorlamadığım gibi, kınamadığı için suçlamaya da kalkmam. Çünkü "suçun şahsiliğini" belirleyen evrensel hukuk ilkesine de saygılıyım. Suç, ancak suçu işleyen şahsı bağlar ve suçu işleyen şahıstan hesap sorulur.
Ama ben Mustafa'yı Yücel Erten'in "ortada sandık sike sike usandık, dalyarak, dörtveren, Çüktel" gibi küfürleri nedeniyle rahatça suçlarım. Çünkü Mustafa bu küfürleri mazur göstermeye çalışan bir yazı yazarak, bu küfürleri eylemli olarak savunmuş ve suça katılmıştır. (İşte Yücel Erten küfürlerinin ve Mustafa'nın o küfürleri savunmasının belgesi: www.coskunbuktel.com/buktelyildizsahnesikapatmasi.htm)
Ben Hilmi Bulunmaz'ın son derece şiddetli öfkesini "anlayabilen" yakın bir arkadaşıyım. Ama onunla aramızda pek çok ortak yön bulunmasına karşın, pek çok farklılık da vardır. Kimse beni bu farklılıkları açıklamaya zorlayamaz. Ama ben Hilmi'nin pek çok yazısını beğendiğim için ya yayınladım ya da link verdim. Mustafa, Hilmi'nin bence beğenilmiş ya da yalnızca link verilmiş yazılarını link vererek gündeme getirip benden o yazıların hesabını sorsaydı, elbette hesap verirdim. Ama o, benim link bile vermediğim yazılardan seçtiği küfürleri kaynak göstererek ya da göstermeksizin sıralayarak, beni o küfürleri kınamaya zorlamak, kınamadığım için suçlamak gibi hukuk dışı, mantıksız ve tutarsız yöntemleri tercih etti her zaman. Yarın öbürgün Mustafa'nın hukuk adamı olarak karşımıza çıkacağını ve Mustafagillerin sayısını düşününce, insan bu memleket adına umutsuzluğa kapılmaktan nasıl korunacağını bilemiyor.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)