Büktel, facebook bataklığında husumete değindi!
Kanun diye kanun diye kanunu tepeleyenler gibi; bizim eleştirilerimize "küfür edebiyatı" "küfür edebiyatı" diyerek bize (Hilmi Bulunmaz, Feridun Çetinkaya ve Coşkun Büktel") karşı husumet yaratmış olanlar; şimdi de kalkmış "husumet edebiyatı" "husumet edebiyatı" diye güya "husumet edebiyatını" eleştirirken; daha dün bize karşı "husumet edebiyatının" daniskasını yönelttiklerini örtbas etmeye çalışıyorlar. Tek kozları: İnsanların balık hafızaları...
Asparagas tiyatro ("yönetmen tiyatrosu") saçmalıklarına net biçimde karşı çıkamadığı için, Melih Anık, (geçmişte ÖZDEMİR NUTKU'NUN THEOPE SKANDALI'nı örtbas etme görevini üstlendikleri gibi, bugün de HALUK BİLGİNER'İN ENOBARBUS SKANDALI'nı örtbas etme görevini üstlenmiş) yalaka vandallara dün nasıl doyurucu bir cevap verememişse; bugün de, (vandalların geçmişte "Büktel, Çetinkaya ve Bulunmaz'a yönelttikleri linç ya da husumet edebiyatını hâlâ özenle görmezden geldiği için) vandallarla girdiği polemiklerde, vandallara hak ettikleri cevabı yine elbette veremiyor.
Sonuçta karşılıklı mızırdanıp duruyorlar ve içlerinden biri ifade gücü sıfır olan Mimesisçesiyle upuzun bir yazı yazarak, kulağını en uzak mesafeden tutup, özetle, o mızırdanmaların tiyatromuz açısından çok önemli olduğunu ilan ediyor. Mimesisçe'nin zekâ problemini örtbas etmekte ne kadar yetersiz kaldığını bir türlü kavrayamadan, kendi yağlarında kavrulup gidiyorlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder