Güncelleme: (24 Mart 2008) Aşağıdaki yazıyla ilintili; Coşkun Büktel'in yazısını okurların dikkatine sunuyoruz:
Hangi deli attı bu taşı kuyuya?
Bulunmaz ve Büktel'e karşı facebook'ta açılmış iftira kampanyasından imzasını çekenlerin, "haberim bile yok" diyenlerin listesini, Hilmi Bulunmaz, tiyatroyun başlıklı sitesinde yayınlamıştı (Bakınız: Bulunmaz, "Bir İftiranın Bataklık Anatomisi").
İmzasını çekenlerin Hilmi'ye anlattıkları; iftira kampanyasını düzenleyen (Burak Caney takma adının ardına saklanmış) korkak sapıkların kullandığı sahtekar yöntemler hakkında oldukça açıklayıcı bilgiler veriyordu. Ne var ki, imzalarının korkak sapıklar tarafından kendi iradeleri dışında kullanıldığını fark edenlerin çoğu, imzalarını çekmekle birlikte, korkak sapıklara hak ettikleri tepkiyi göstermeye çekiniyor; ya sessiz kalmayı ya da belirsiz (muğlak) açıklamalar yapmayı tercih ediyorlardı. Levent Çağlayan ya da Can Doğan gibi ciddiyetsiz bazı karikatür insanlar ise, bildiriden imzalarını çektiği ve listede şu an bile imzaları bulunmadığı halde, sapıkların dolduruşuna gelerek, Büktel ve Bulunmaz aleyhinde ipe sapa gelmez laflar etmekten, sapıkların iftirasına su taşımaktan vazgeçmiyorlardı. Ulvi Alacakaptan dahil yirmi kişinin bulunduğu bir ortamda aleyhimize imza verdiğinden "haberi bile olmadığını" söylemiş olan Tuncay Özinel gibi "insanlar" ise, Bulunmaz'a duyduğu (belki haklı olabilecek) kişisel öfke nedeniyle, imzasının sapıklar tarafından, Bulunmaz ve Büktel'e yönelik bir iftiraya destek amacıyla kullanılmasına itiraz etmemeye (imzasını çekmemeye) karar verebiliyordu. Mehmet Tekkanat gibi "insanlar" ise, Hilmi'ye, "Bu anlamda bütün bu tartışmalardan uzağım ve kesin emin olmadığım bir konuda, her ne olursa olsun imza vermem doğru olmaz." diye mail mesajı göndermiş olmalarına rağmen, imzalarını iftira metninden çekmiyorlardı. (Bakınız: Bulunmaz, "Bir İftiranın Bataklık Anatomisi").
Derken, kendini "tiyatro-terapi eğitmeni" olarak tanımlayan Tamer Dursun adlı bir aydından; ismini "kullanan" korkak sapıklara karşı, ilk kez olarak, neredeyse sapıkların hak ettikleri kadar "net" bir cevap geldi. Sapıklardan çekinmeksizin isminin onuruna sahip çıkabilmiş ender kişilerden biri olan Tamer Dursun, yazısını Bulunmaz'ın tek "o"lu tiyatroyun.com başlıklı sitesinde yayınlanmış... Dursun'un yazısının burada yalnızca son bölümünü aktarıyor ve yazının orijinal sayfasına link veriyoruz:
(...) geçenlerde delinin biri kuyuya taş atmış ve bazıları bu atılan taşı çıkarma görevi edinmiş kendine. Nasıl mı? Şöyle;
E-postalarımı kontrol ederken “yok mu bu adamlara dur diyecek 500 kişi” benzeri bir mesaj dikkatimi çekti ve girip neler yazdığına bakayım dedim. Baktım, yazıyı okudum, bir liste gördüm (Liste H. Hilmi Bulunmaz ve Coşkun Büktel’le ilgili bir listeydi), söz konusu siteden çıktım ve işlerime devam ettim. Daha sonra tesadüfen bu Hüseyin Hilmi Bulunmaz ve Coşkun Büktel’e karşı imzaya açılan listede adımın olduğunu öğrendim. Nasıl olmuşsa olmuş, yazıyı okumak için tıkladığım mavi yazıyla birlikte adım direkt listeye geçmiş!
Elbette kızdım. Oldu bittiye getirip, insanları bence gereksiz ve yersiz bir “vurun kahpeye” cinnetine taşıyanlar aslında kendi bireysel kavgalarına beni de alet etmişler. “Koşun ula!..aşağı mahallede Osman abiyi dövüyorlar…” deyip mahalle kahvesinden yardım çağıran bir genç gibi ortalığa düşüp yaygara yapıyorlar. Yapsınlar! Sözüm yok ama bu tip davranışlarla halkın gözünde de değer kaybediyorlar. Sağolsunlar, daha meselenin özünü bilmeden gaza gelenler de, “o taraf haklı, yok bu taraf haklı” diye son darbeyi vurup, tüyü itinayla dikiveriyorlar. Diksinler! Onlara da sözüm yok.
Sözüm ortaya, herkes payına düşeni alsın, konu en azından benim açımdan kapansın. Mutlaka taraf olmak zorunda değilim ve kimse beni buna zorlayamaz bu yüzden hemen adım bu listeden çıkarılmalı. Coşkun Büktel kim,bilmem ama Hüseyin Hilmi Bulunmaz’la tanışıklığım eskiye dayanır. Sevabıyla, günahıyla bir insandır ve şimdiye kadar herhangi bir ahlaksızlığını, kepazeliğini görmedim. Bir sorunum olsa da, çıkar karşısına birebir halleder, bu tür ne idüğü belirsiz işlere girmem. Çevremdeki insanlara istediğim değeri ben veririm, hayatım boyunca birilerinin askeri olmadım ve o birilerinin keyiflerine göre değerlerimi yeni baştan gözden geçirmedim. Bu yüzden beni bu sanal ve banal kavganın içine çekmeyin. İnanın daha önemli işlerim var!..
Halk açlık, zulüm, cehalet, cinnet, yozlaşma ve ırkçılık çarkları arasında ezilirken sanatla uğraşan ve kendilerine aydın sıfatı verenler, Internet'i daha faydalı işler için kullanacağına, sanal “kan davası” yaratarak bir kere daha yanlışın duvarına çarpmışlardır. Geçmiş ola!
Tamer Dursun
Aile ve eğitim danışmanı
Tiyatro-terapi eğitmeni
Dursun, bildiriye imza atmadığı için, meseleyi araştırmak, konunun aslını anlamaya çalışmak ya da Coşkun Büktel'in kim olduğunu bilmek zorunda değildir. Ama imza atanlar olayın aslını bilmek, korkak sapıkların tek yanlı ve dezenformatif bilgilendirmesiyle yetinmemek zorundaydılar. Facepayeler listesine iradesi dışında değil de, "bile bile" imza atmış olanlar, kendilerine şu soruları sorabilecek kadar bir zekâ emaresi gösterebilmek zorundaydılar:
Bu kampanyayı başlatan şahıslar bizden imza bekledikleri halde kendi imzalarını açıklamaktan niçin korkuyorlar?
Bu yüzsüz korkaklar, karşı tarafın küfürbaz olduğunu iddia ederken, karşı tarafın nelere ve niçin küfrettiğini neden açıklamıyor; karşı tarafın cevaplarını okurlarına niçin duyurmuyor, bu cevaplara niçin link vermiyorlar?
Kuyruk acılı birkaç tanesi dışında, adı sanı belli binlerce tiyatrocu (Büktel'den nefret edenler bile) bu kampanyaya niçin imza vermiyorlar?
Sanırız, orta zekâlı bir insan bile, sapıkların kullandığı yöntemlerdeki tuhaflığı (namertliği) sezebilir ve yukarıda sorduğumuz sorulara yenilerini ekleyebilirdi. Demek ki, kendi iradeleriyle facepaye olmaya razı olanlarda bir zekâ probleminden çok, bir ahlak problemi var.
Dursun'un yazısı, korkak sapıkların sahtekar yöntemlerle, insanları nasıl gafil avlayıp onların imzalarını onların iradesi dışında, kendi amaçlarına nasıl "alet ettiklerini" bir kez daha aydınlatıyor. Tenezzül ettikleri yöntemlerle, Burak Caney takma adlı korkak sapıklar bir milyon imza bile toplayabilirler ama, bir milyon imzayla bile iki kere kere ikiyi beş ettiremez; iki kere iki dört gibi kanıtladığımız somut gerçekleri değiştiremezler. (Bakınız: "Özdemir Nutku skandalı" ve "Exorcism").
Dursun'un, "Hangi deli attı bu taşı kuyuya?" başlıklı yazısının tamamını okumak için, lütfen, aşağıdaki başlığı tıklayınız:
Bütün Burak Caney'lere sert bir tokat!
Güncelleme: (23 Mart 2008) Aşağıdaki yazıyla ilintili; Tamer Dursun'dan gelen e-postayı okurların dikkatine sunuyoruz:
Hangi deli attı bu taşı kuyuya?
Kuru ekmeklere uzanan ihtiyar ve kınalı eller... Tersanelere bulaşan esmer delikanlıların sigortasız kanları… Kürt kadınlarının sırtlarında patlayan joplar…Fethullah Gülen’in şırıngasıyla zehirlenen gencecik bedenler… Soluğunu ensemizde taşıdığımız kapkaç terörü… intiharlar… kazalar… susanlar… ölenler.. kalanlar… satılan vatan toprağı… kapatılan partiler… Ergenekon… 85 yaşında bir yazar gözaltında… daha hayatın baharında soluksuz kalan gençlerin ahı… silahlananlar… cinnet geçirenler…
Bütün bunlar olup biterken geçenlerde delinin biri kuyuya taş atmış ve bazıları bu atılan taşı çıkarma görevi edinmiş kendine. Nasıl mı? Şöyle;
E-postalarımı kontrol ederken “yok mu bu adamlara dur diyecek 500 kişi”benzeri bir mesaj dikkatimi çekti ve girip neler yazdığına bakayım dedim. Baktım, yazıyı okudum, bir liste gördüm (Liste H. Hilmi Bulunmaz ve Coşkun Büktel’le ilgili bir listeydi), söz konusu siteden çıktım ve işlerime devam ettim. Daha sonra tesadüfen bu Hüseyin Hilmi Bulunmaz ve Coşkun Büktel’e karşı imzaya açılan listede adımın olduğunu öğrendim. Nasıl olmuşsa olmuş, yazıyı okumak için tıkladığım mavi yazıyla birlikte adım direkt listeye geçmiş!
Elbette kızdım. Oldu bittiye getirip, insanları bence gereksiz ve yersiz bir “vurun kahpeye” cinnetine taşıyanlar aslında kendi bireysel kavgalarına beni de alet etmişler. “Koşun ula!..aşağı mahallede Osman abiyi dövüyorlar…” deyip mahalle kahvesinden yardım çağıran bir genç gibi ortalığa düşüp yaygara yapıyorlar. Yapsınlar! Sözüm yok ama bu tip davranışlarla halkın gözünde de değer kaybediyorlar. Sağolsunlar, daha meselenin özünü bilmeden gaza gelenler de, “o taraf haklı, yok bu taraf haklı” diye son darbeyi vurup, tüyü itinayla dikiveriyorlar. Diksinler! Onlara da sözüm yok.
Sözüm ortaya, herkes payına düşeni alsın, konu en azından benim açımdan kapansın. Mutlaka taraf olmak zorunda değilim ve kimse beni buna zorlayamaz bu yüzden hemen adım bu listeden çıkarılmalı. Coşkun Büktel kim,bilmem ama Hüseyin Hilmi Bulunmaz’la tanışıklığım eskiye dayanır. Sevabıyla, günahıyla bir insandır ve şimdiye kadar herhangi bir ahlaksızlığını, kepazeliğini görmedim. Bir sorunum olsa da, çıkar karşısına birebir halleder, bu tür ne idüğü belirsiz işlere girmem. Çevremdeki insanlara istediğim değeri ben veririm, hayatım boyunca birilerinin askeri olmadım ve o birilerinin keyiflerine göre değerlerimi yeni baştan gözden geçirmedim. Bu yüzden beni bu sanal ve banal kavganın içine çekmeyin. İnanın daha önemli işlerim var!..
Halk açlık, zulüm, cehalet, cinnet, yozlaşma ve ırkçılık çarkları arasında ezilirken sanatla uğraşan ve kendilerine aydın sıfatı verenler, Internet'i daha faydalı işler için kullanacağına, sanal “kan davası” yaratarak bir kere daha yanlışın duvarına çarpmışlardır. Geçmiş ola!
Tamer Dursun
Aile ve eğitim danışmanı
Tiyatro-terapi eğitmeni
Güncelleme: (19 Mart 2008) Aşağıdaki yazıyla ilintili; Ulvi Alacakaptan, Mehmet Tekkanat ve Hakan Urcu'dan gelen e-postaları okurların dikkatine sunuyoruz:
Herkes ışıkların altına
Hilmi Bulunmaz da Coşkun Büktel de tepeden tırnağa tiyatrocudur. Küfür ediyorlarsa, aynı üslupta karşılık veriyorsanız aynı düzeyi paylaşıyorsunuz demektir. Sadece bunları yazmak için üye oldum ve hemen çıkıyorum. Derdi ve / veya sözü olan varsa gerçek ismi ile olmak koşulu ileulvi@ulvialacakaptan.com yazabilir. Kem söz sahine aittir.
Ulvi Alacakaptan
TODER
Tiyatro Oyuncuları Derneği Başkanı
(...)
Tiyatrooyuna (Burak Caney'e - HB) cevapBakın TODER bir meslek örgütüdür. Kişilerin yetenekleri, oynadıkları oyunların düzeyleri değil; bu sanatı meslek olarak seçip seçmedikleri tek ölçümüzdür. Burada bu kişilerin dilerseniz adli takibatını isteyeceğiniz söz ve davranışları değil; profesyonel, yani meslekten olup olmadıkları önemlidir. Siz herhangi bir kimseyi tiyatrocu sayıp saymamak durumunda ve yetkisinde değilsiniz. Kaldı ki Hilmi Bulunmaz hakkındaki oyuncu olamamış yargınız da kuyumcu küçümsemeniz de; Coşkun Büktel hakkında hiçbir oyunu sergilenmemiş yargınız da sövmeyi aşan bir hakarettir düpedüz yalandır eleştiri kapsamında değerlendirilemez. Cenazesi kalkmamış , değerli usta gibi yargılarınızı ise internet oyunlarınız korsanvari site kurmalarınız gölgeliyor. Tartışmanın nasıl başladığını bilemiyorum; ancak özellikle Burak Caney adlı kişinin net edepsizliklerine de tanık oldum. Sitenize tiyatrocu oldukları epeyi şüpheli yüzlerce insanı doldurararak haklı çıkamazsınız. Söven kimseyi savunmuyorum. Ancak Hilmi Bulunmaz'ı porno sitelere alet olarak suçlamayı da anımsayınca, tırmanmanın nasıl vahimleştiğini de anlayabiliyorum. Eğer taraflar uzlaşma konusunda içten bir yaklaşım gösterirlerse, ben ortamı yumuşatmaya talibim. Ön şartım Burak Caney adlı kişinin vatandaşlık numarasını bildirmesidir. İnternette nickin arkasına saklanıp edepsizlik edenlerden nefret ederim çünküHerkes ışıkların altına
Ulvi Alacakaptan
TODER Başkanı
***
Günlerdir, çeşitli kanallardan mailler alıyorum.
Sayın Hilmi Bulunmaz ve Sayın Coşkun Büktel'le ilgili yazılar, haberler geliyor durmadan. Kendileriyle yüzyüze tanışmışlığım olmayan bu iki kişi hakkında çeşitli şeyler yazılıp çiziliyor. Ben Mersin'de tiyatro sanatını yaşatmak ve var etmek için uğraş veren biriyim.Olaylardan elbette haberdarım. Herkes kendi açısından yazıp çizmekte. Bu anlamda bütün bu tartışmalardan uzağım ve kesin emin olmadığım bir konuda, her ne olursa olsun imza vermem doğru olmaz. Benim adımın bir şeye taraf diye kullanılması da beni üzer. Saygılarımla.
Mehmet Tekkanat
Mersin Gençlik Sanat Merkezi
Altan Erkekli Sahnesi
***
Sayın Hilmi Bulunmaz..
Belirtmem gerekir ki www.tiyatrooyun.org/haber/haber_detay.asp?haberID=80 adresinde Küfürbaz adamlar diyerek kamuoyuna sunulan siz Hilmi BULUNMAZ ve Coşkun BÜKTEL e tepki listesinde olmam ve benim haberim olmadan o listeye dahil edilmem sanat etiğini geçiniz, hiç bir ahlaki durumla uyuşan bir yaklaşım değil sadece saçmalıktır. Bunu bilmenizi isterim.Şahsımca iki kişiye karşı öyle bir düşüncem olsa neden üslubu yakışıksız bir sitenin içersinde kendimi ifade etmeye çalışıyım. Adresiniz belli telefonunuz belli... Üstelik Hakan Urcu – Oyuncu Yönetmen Trabzon DT diyerek site sahiplerinin yanlış bir tanımlama yapmalarını ciddiyetsiz bir yaklaşım olarak görüyorum. Muhtemelen facebook sitesinden gelen isteğe her nasılsa ingilizce olmasına binaen olumlu cevap vermemden kaynaklanan bir hata ile malum gruba üye yapılsam bile en azından Trabzon Devlet Tiyatrosunda görev yapmadıuğımın bilinmesi gerekiyordu. Ön bilgi olarak bu maili gönderiyorum. Önümüzdeki günlerde ayrıntılı bir eleştiri mailini göndermeyi düşünüyorum.Kolay gelsin dileklerimle..
Hakan Urcu
***
Hilmi Bulunmaz
8 Mart 2008
Önce, Özdemir Nutku, Coşkun Büktel'in sanatçı kişiliğine iftira attı. (Bakınız: Büktel, "Özdemir Nutku skandalı ve OYÇED"). Sonra olaylar çığ gibi büyüdü.CD ile saptanan Özdemir Nutku'nun Büktel'e attığı iftira, üstü örtülemeyecek boyuta geldiğinde, karşımıza "yepyeni" biri çıkarıldı: İftira Makinesi Burak Caney…
Sansür Makinesi 3. Abdülhamid ve Yalan Makinesi Mustafa Demirkanlı'dan bağımsız davranmayan İftira Makinesi Burak Caney, bir iftirayla başlayan ve çığ gibi büyüyen gerçeklerin üstünü örtmek için, yoktan var edildi…
Türkiye tiyatrosunun çürümesine gönlü el vermeyip, çürümeye karşı çıkan Hilmi Bulunmaz, iftiraya pabuç bırakmayan Coşkun Büktel'in sanatçı kişiliğiyle dayanışmaya girince, Büktel ve Bulunmaz'a karşı "yaptırım" için imal edilen Burak Caney, Türkiye tiyatrosunun gözleri önünde, Büktel ve Bulunmaz'a linç girişiminde bulundu. Pusmayan, sinmeyen, koca bir Türkiye tiyatrosunun çürümesine karşı çıktığı gibi, Burak Caney denilen orospu çocuğu ve onu destekleyen diğer orospu çocuklarına da karşı çıkan Büktel ve Bulunmaz, şimdi de, facebook bataklığındaki durumu gözler önüne seriyor…
Emperyalizmin insanları, kendi gönül rızalarıyla fişlemek için oluşturduğu facebook bataklığında (Bakınız: tavır, "Internet'te son çılgınlık: facebook!"), kendine yaşama alanı bulan lağım sıçanı Burak Caney, tıpkı Burak Caney imalatçıları gibi, korumasız insanları tuzağa düşürmek için orospu çocukluğu yapıyor. Evime dek sızan facebook bataklığına, kızımın şifresi yardımıyla girdim. Henüz lisede okuyan kızımın, çocuklukla ilk gençlik arasında, facebook bataklığı üzerinden iletişim kurması, her ne denli hoşuma gitmese de, kişilik haklarını rencide etmemek için, fazla müdahale etmiyorum. Ancak koca bir Türkiye tiyatrosunu facebook bataklığına tutsak etmek isteyen (Bakınız: facebook, "Tiyatronun başına bela olan bu dengesizlere dur diyecek 500 kişi yok mu?") İftira Makinesi Burak Caney, Yalan Makinesi Mustafa Demirkanlı, Sansür Makinesi 3. Abdülhamid, salt günümüzde değil, tarih karşısında da sanık sandalyesine oturtulacaklar…
***
Bataklıktan başka bir yerde yaşayabilme şansı ve hakkı olmayan Burak Caney, facebook bataklığını tahkim ederken, biz de boş durmayıp, vicdan sahibi gerçek tiyatrocularla iletişime girdik. Kimle görüşsek, haberi bile olmadığını yada iradesi dışında o listeye eklendiklerini dile getirdiler. Bir kişi hariç: Ümran İnceoğlu. Bilerek, isteyerek, bilinçli bir biçimde, bize karşı imza verdiğini "yürekli" bir dille ifade eden Ümran İnceoğlu, facebook bataklığından hoşnut. Kendisine başarılar dileriz. Ümran İnceoğlu dışında, görüşme yaptığımız, hemen hiç kimse, adının facebook bataklığındaki iftira kampanyasında yer almasından hoşnut değil. Çünkü imzaları kendi iradeleriyle vermiş değiller. Ya anketin sahtekarca düzenlenmesi sonucu imza atmış sayılmışlar, ya düpedüz aldatılmışlar ve imza attıklarından haberleri bile yok: Azize Emekdar, Eftal Gülbudak, Ezel Kalkan, Hakan Urcu, Hülya Arslan, Kemal Kocatürk, Levent Çağlayan, Mehmet Tekkanat, Orçun Masatçı, Özbir Erciyas, Şahika Tekand, Tarkan Çuhacı, Tuncay Özinel, Ulvi Alacakaptan…
Tiyatroyla ilgili gördüğümüz yukarıdaki kişilerin dışında, yapay adla kendini "gösteren" yada tiyatroyla uzaktan yakından ilgisi olmayan kişilerle görüşmedik. Çünkü onların “imal edilmiş”, yoktan var edilmiş kişiler oldukları konusunda kanaat sahibi olmaya başladık. O utanç listesinde bulunmalarına karşın, imal edilmediklerini kanıtlayıp, sadece “mağdur” olduklarını bize bildirenler çıkarsa, isimlerini bu iftira bataklığından aklamak için gerekeni yaparız. Ama isimlerinin, bize iftira etmek için kullanılmasına itirazları yoksa, bizim de onları “gerçek insan” saymaya niyetimiz yok...
***
Şimdi gelelim durumu sonutlamaya...
7 Şubat 2008 tarihinde coskunbuktel.com'da yayımlanan listede (Bakınız: Büktel, "BİR ZAMANLAR BİR BURAK CANEY VE BURAK CANEY'İN YAYINLADIĞI 'DESTEKÇİLER LİSTESİ' VARDI") adları bulunduğu halde, yeni listede adları bulunmayan şahısları, burada belirtiyoruz:
Aydın Fatih Ermiş, Berrak Karaoğlu, Buket Deniz, Can Doğan, Canan Kılıç, Deniz Özen, Işıl Kartal, İsa Karslı, Levent Çağlayan, Melih Baygül, Meltem Evcioğlu Yücesal, Merve Ayomak, Murat Başaran, Özgür Çayan, Sema Karabulut, Serkan Altıntaş, Turgut Ekinci...
Korkak sapıklar, bu insanların listeden çıktığını okurlara elbette haber vermediler. Listeden çıkan her “gerçek insan”ın yerine, yeni isimler “imal ederek” gerçekte azalan rakamı sürekli yükselttiler. Sonunda, listede, Burak Caneylerden başka, tiyatrocu diye bilinen üç-beş isimden başka kimse kalmadı. Onlar da, Büktel ve Bulunmaz’ın eleştirilerine kendi kalemleriyle karşı çıkamadıklarından, bu iftira kampanyasını intikam için iyi bir fırsat saymışlardı. Tarih taksiratlarını affetsin!.. Ama eleştirilerimiz yüzünden bizden nefret ettikleri halde, pek çok tiyatrocu, yine de bu iftira bataklığında ismini kullandırmaya tenezzül edecek kadar alçalmadı...
Korkak sapıkların, 350 kişi diye ilan ettikleri, gerçekte (herkes, hatta Brand Tufan Eoghan, Daniel Becer, Dalgic Nuri, Esra Marta, Mehmet Manik Depresif, Eniana Mustafaj, Laura Deniz Moreau, Martha Daiana, Muhammed Abdullah Quadri, Redo Ataoz, Sıla Debussy, TiyatrO Oyun, Ümüş Orman, ... gibi isimler dahil) çok büyük ekseriyeti "imal edilmiş" oldukları anlaşılan isimler listesi aşağıdadır. Sapıklar, açığa çıkardığımız iğrenç yöntemleriyle 50 milyon imza bile toplasalar, Özdemir Nutku'nun iftiracı olduğunu ve tiyatrom.com iletiyatrodergisi.com.tr'nin iftirayı örtbas etmek ve iftiracıyı savunmak amacıyla her türlü iğrenç tezgahtan kaçınmayacak (Bakınız: Büktel, "Exorcism"), güce tapan, gözü kara, gözü dönmüş iftiracılar tarafından yönetildiği gerçeğini değiştiremeyecekler...
6 Mart 2008 itibariyle Burak Caney takma adının ardına gizlenen korkak sapıkların Coşkun Büktel ve Hilmi Bulunmaz'a karşı açtıkları iftira kampanyasını destekleyenlerin listesi:
(Listede, Ertuğrul Timur = 3. Abdülhamid ve Mustafa Demirkanlı'yı saymazsak, tanınmış tiyatrocu olarak sadece 4 kişi bulunuyor; Özdemir Nutku, Tuncer Cücenoğlu, Yıldırım Fikret Urağ, Zafer Algöz. Onların adlarını büyük harflerle yazdık. Ayrıca garip adları da kırmızı harflerle belirttik.)
1 - Abdullah Ercan Tulunay
2 - Abdullah Uysal
3 - Adnan Sertakar
4 - Alican S. Çelen
5 - Ali Karakoç
6 - Alin Önemli
7 - AliNihat Yavşan
8 - Ali Rıza Soydan
9 - Alp Sermet
10 - Alpay Erdoğmuş
11 - Alper Antmen
İki yılı aşkın bir zaman önce düzenlenen bu iğrenç kampanyada adının kullanıldığının farkına varan Alper Antmen'den aldığımız bir e-postayı, gelir gelmez yayınlıyoruz:
kimden Alper Antmen
<alpernative@gmail.com>kimetiyatroyun@gmail.com
tarih 03 Mayıs 2010 15:43
gönderen gmail.com
imzalayan gmail.com
merhaba, aşağıdaki adreste benim ismim konuyla alakasız bir şekilde kullanılmaktadır. lütfen bu yanlışlığı düzeltiniz , cevabınızı bekliyorum
http://tiyatroyun.blogspot.com/2008/03/bir-iftirann-bataklk-anatomisi.html
Tüm gecikmişliğine karşın, Alper Antmen'i bu iğrenç kampanyadan aklıyoruz. Ancak, Alper Antmen'in bu linç kampanyasına nasıl alet edildiğini de oldukça merak ediyoruz.
12 - Artun Omurca
13 - Arzu Atincicek
14 - Arzu Parlak
15 - Aycan Aydan
16 - Ayça Eken
17 - Ayşe Burcu Eren
18 - Ayşe Deniz Denizer
19 - Ayşegül Akbulut
20 - Ayşegül Bayduz
21 - Bahar Erdim
22 - Bahar Sayın
23 - Barış Karaduman
24 - Baris Bilgin
25 - Baris Kahraman
26 - Basar Yakupoglu
27 - Başaran Eşkinat
28 - Begüm Taktak
29 - Berat Yenilmez
30 - Berivan Kirazlı
31 - Berk Samur
32 - Berker Pandır
33 - Berkin öztürk
34 - Bilal Sünbül
35 - Bilge Can Göker
36 - Bilge Emin
37 - Brand Tufan Eoghan (!)
38 - Bugrahan Dikici
39 - Buğra Sel
40 - Bulut Akkale
41 - Burak Baş
42 - Burak Eren
43 - Burak Kahveci
44 - Burak Ulutaş
45 - Burak Yavas
46 - Burcu Eren
47 - Burcu Potukcu
48 - Buse Engin
49 - Cagla Burcak Akagunduz (Çağla Burçak Akagündüz, 4 Eylül 2011 tarihinde bize gönderdiği bir e-posta ile adının bu listeye kendi istenci dışında eklendiğini belirtti.)
50 - Can Erdogan
51 - Can Ergen
52 - Can Murat Yaşar Şengel
53 - Can Şahin
54 - Can Uzun
55 - Canel Albayrak
56 - Celal Şekerci
57 - Cem Akkaş
58 - Cemre Tarlan
59 - Cengiz Aydoğdu
60 - Ceren Baran
61 - Ceyhun Alp
62 - Ceyhun Tuncay
63 - Ceylan Dizdar
64 - Ceylin Ulusel
65 - Cigdem Erken
66 - Cüneyt Akman
67 - Çağatay Uğur Ince
68 - Çağda Özsoy
69 - Çağrı Duman
70 - Çiğdem Aktaş
71 - Dalgic Nuri (!)
72 - Damla Sönmez
73 - Demet Sezen
74 - Demir Seçkin
75 - Daniel Becer (!)
76 - Deniz Ağca
77 - Deniz Atam
78 - Deren Soykan
79 - Derya Erturan
80 - Derya Gündoğmuş
81 - Derya Kaya
82 - Dilek Demir
83 - Dogacan Taşpınar
84 - Duygu Usanmaz
85 - Ebru Suvakci
86 - Eda Ergin
87 - Elif Bektaş
88 -Elif Gökçek
89 - Elif Ergür
90 - Elif Kıvrak
91 - Ekim SayaR
92 - Elif Siyahkurt
93 - Emin Ceren Çayır
94 - Emre Ataç
95 - Emre Baş
96 - Emre çiçek
97 - Emre Konuk
98 - Eniana Mustafaj (!)
99 - Erdi Sungurtekin
100 - Ertürk Erkek
101 - Erhan Rencberoglu
102 - Erkan Kilic
103 - Erman Kantekin
104 - Ersen Kutluk
105 - Ersin Karakoc
106 - Ertuğrul Timur
106 - Ertuğrul Timur (çift imzalı, imtiyazlı!)
107 - Eyup Ayva
108 - Fatma Tezel
109 - Fatih Ermiş
110 - Fayik Ustaoğlu
111 - Funda Ergin
112 - Fusun Didem Deryaoglu
113 - Füsun Kara Akman
114 - Gaye Turgut
115 - Gazi Sarıyüz
116 - Genco Demirer
117 - Gizem Yurtsevenler
118 - Gizem Yücel
119 - Gokhan Gucukoglu
120 - Gonca Beker
121 - Gökay öztürk
122 - Gökçe Tekin
123 - Gökhan Güneş
124 - Gökhan Yonka
125 - Gul Fulya Akyol
126 - Gülşah Gürnal
127 - Gülşah Karaburun
128 - Gülşah Güneri Başaran
129 - Gülşah Sevilmiş
130 - Gültekin Tepe
131 - Güney Zeki Göker
132 - Gürgen Öz
133 - Hadika Beliz
134 - Haluk Polat
135 - Hakan Bintepe
136 - Hakan Bulut
137 - Hakan Öztop
138 - Hakan Uludağ
139 - Hakkı Aydın
140 - Hakkı şahin
141 - Halil Babür
142 - Hamdi Alp
143 - Handan Gunes
144 - Hande Gurak
145 - Hande Macaroğlu
146 - Hasan Fehmi Gökdeniz
147 - Hayfa Safi
148 - Hayrettin Gemici
149 - Hayriye Çerçiler
150 - Hazal Akkerman
151 - Hazal Özcan
152 - Hazel Başköy
153 - Hece Ozgiller
154 - Hulya Turan
155 - Ilhan Inan
156 - Ilker Görkem
157 - Inanç Su
158 - Iraz Pekgöz
159 - Irem Sözer
160 - Irem Yıldırım
161 - Irmak Erdoğan
162 - Ismail Yilmaz
163 - Işıl Orhan
164 - Izlen Idil
165 - İlknur Aynacı
166 - Kaan Arlı
167 - Kaan Kubur
168 - Kemal Halaç
169 - Koca Sinan
170 - Kubilay Yıldız
171 - Kübra Ayçiçek
172 - Laura Deniz Moreau (!)
173 - Levent Babacan
174 - Leyla Genç
175 - Mahir Cura
176 - Martha Daiana (!)
177 - Mazlum Mehmetoğlu
178 - Mehmet Ali Akburu
179 - Mehmet Emin Karakaş
180 - Mehmet İhsan Baysal
181 - Mehmet Kıvrak
183 - Mehmet Manik-Depresif (!)
184 - Melike Küçükerden
185 - Melis Yazlar
186 - Meriç Esener Yavşan
187 - Merve Artan
188 - Meryem Yılmaz
189 - Mete Erpek
190 - Mete Ayhan
191 - Mine çelebi
192 - Muge çaliskan
193 - Muhammed Abdullah Quadri (!)
194 - Muhammed Dudak
195 - Murat Ergür
196 - Murat Gelen
197 - Murat Hatay
198 - Murat Kurt
199 - Murat Yurtlu
200 - Mustafa Demirkanlı
201 - Mustafa Kemal Ozturk
202 - Müfit Coşkun
203 - Müge Izmirlioğlu
204 - Müge Özten
205 - Müge Yüksel
206 - Mürvet Tanrıverdi
207 - Nagehan özen
208 - Nazire Uzer
209 - Nehir Yigenoglu
210 - Neslihan Bulut
211 - Nesrin Ergün
212 - Nilay Çıtak
213 - Nilgün çakır
214 - Nilufer Oz
215 - Nil Uzunmustafaoğlu
216 - Nilüfer Özçelik
217 - Nisan Gül Göker
218 - Nur Arıkan
219 - Nuray Sevindik
220 - Nurettin Soylu
221 - Ogulcan Ayan
222 - Okan Kaya
223 - Okan Yeğinsü
224 - Onder Sarar
225 - Onur Altınay
226 - Onur ümit
227 - Ozgurefe Ozyesilpinar
228 - Ozan Aydın
229 - Ozan Doğan
230 - Ozan Ergin
231 - Ozdemir Nutku
232 - Ozge Ozçelik Erbil
233 - Ozlem Ozbek
234 - Ömer Görman
235 - Ömür Akkan
236 - Özge Aslantaş
237 - Özge Denizci
238 - Özge Solak
239 - Özge Tepe
240 - Özgün Kaplama
241 - Özlem Baykara
242 - Özlem Kutluk
243 - Pelin Akil
244 - Pelin Turpcu
245 - Pınar Ata
246 - Pınar Can Göker
247 - Pınar Demiral
248 - Pinar Ata
249 - Remin Gunak
250 - Redo Ataoz (!)
251 - Reyhan çek
252 - Rıza Köse
253 - R. Onur Duru
254 - Sadi Can Eren
255 - Salih Kayar
256 - Samet Balıklaya
257 - Samet Rafet Haritaoglu
258 - Sebnem Bender
259 - Seda Baydar
260 - Sedat Koşar
261 - Selcuk Sogukcay
262 - Selda Altındağ
263 - Selda Ersoy
264 - Selin Denkli
265 - Selma Yavaş
266 - Selman Hamidi
267 - Sema Topçuoğlu
268 - Semih Öküz
269 - Serap Eyüboğlu
270 - Serda Odabaş
271 - Serdar Aydın
272 - Serhan Bas
273 - Serhat Berkuş
274 - Serkan Bilsel
275 - Seval Zorgül
276 - Sezgi Tan
277 - Sıla Debussy (!)
278 - Sonay Sumer
279 - Soner Engür
280 - Soner Kuzu
281 - Suat Başkır
282 - Suzi Yılmaz çetinkaya
283 - Süheyla Baklacı
284 - Süheyla Madanoğlu
285 - Şahin Karabıyık
286 - Şebnem Doğruer
287 - Tamer Dursun
288 - Tanya Aksu
289 - Teoman Madra
TiyatrO Oyun (!)
290 - Tuba Mirza
291 - Tuğba Aytar
292 - Tuğçe Özen
293 - Tuğkan 'Gülen
294 - Tuna Güngör
295 - Tuncay Yakar
296 - Tuncer Cucenoglu
297 - Turgut Tunç
298 - Tutku Selçuk
299 - Uğur Kaya
300 - Uğur N. Burs
301 - Ulaş Özbiçer
302 - Ulaş özer
303 - Umit Celik
304 - Utku Çorbacı
305 - Ümran İnceoğlu
306 - Ümüş Orman
307 - Vahit çakmakçı
308 - Volkan özler
309 - Vural Tumbar
310 - Yasemin Ayşegül Yiğit
311 - Yasin Akarsu
312 - Yaşar Kaya
313 - Yeşim Alaca
314 - Yıldırım Fikret Urağ
315 - Yiğit Seyhan
316 - Yonca Ginyol
317 - Yosun Kıbrıs
318 - Yusuf Yardimci '.'a
319 - Zafer Algöz
320 - Zafer Gecegörür (Ankara doğumlu, Bartınlı işadamı)
321 - Zeynep Kologlu Turan
322 - Zeynep Tandoğan
323 - Zeynep Yazıcıoğlu
324 - Zübeyde Öz
325 - Zülfinaz Doğan Eşitmez
326 – Sabiha Topallar
***
Eski listede (Bakınız: Büktel, "BİR ZAMANLAR BİR BURAK CANEY VE BURAK CANEY'İN YAYINLADIĞI 'DESTEKÇİLER LİSTESİ' VARDI") olup da yeni listede bulunmayanlar:
1 - AYDAN FATİH ERMİŞ
2 - BERRAK KARAOĞLU
3 - BUKET DENİZ
4 - CAN DOĞAN
5 - CANAN KILIÇ
6 - DENİZ ÖZEN
7 - IŞIL KARTAL
8 - İSA KARSLI
9 - LEVENT ÇAĞLAYAN
10 - MELİH BAYGÜL
11 - MELTEM EVCİOĞLU YÜCESAL
12 – MERVE AYAMOK
13 – MURAT BAŞARAN
14 – ÖZGÜR ÇAYAN
15 – SEMA KARABULUT
16 – SERKAN ALTINTAŞ
17 – TURGUT EKİNCİ
Son iki günde (4 - 6 Mart arası) listeden çıkanlar:
1 - BEGÜM KAYAOĞLU
2 - BEYAZ ÖZEREN
3 - CEREN AŞKIN
4 - ÇAĞIN ÖZKAN
5 - ÇAĞRI KARAGÖZOĞLU
6 - EFE METİN ÇAKIROĞLU
7 - ERTÜRK ERKEK
8 - ESRA MARTA
9 - ESRA YAPRAK
10 - ISMAİL KUYTU
11 - ISMAİL ÖZKAN
12 - TÜLİN TASAR
13 - ÜMRAN İNCE
14 - YEŞİM YILMAZ
Bize listeden çıkacağını söylemelerine karşın, sapıklar tarafından adlarının hala listeden çıkarılmadığını saptadıklarımız:
1 - HAKAN URCU
2 - HÜLYA ARSLAN
3 - MEHMET TEKKANAT
4 - ORÇUN MASATÇI
Bize listeden çıkacağını söyleyip, hemen çıkanlar:
EFTAL GÜLBUDAK
TARKAN ÇUHACI
ŞAHİKA TEKAND (Sekreterine listede adının bulunduğunu söyledik, hemen çıktı.)
KEMAL KOCATÜRK (Haberi olmadığını, ama bize iftira atılan belgede adının bulunup bulunmamasını pek önemsemediğini dile getirdi.)
TUNCAY ÖZİNEL (Listede adının yer aldığından haberi bile olmadığını söyledi. Ama bu konuda ne yapacağı hakkında bilgi vermedi.)
ÖZBİR ERCİYAS (Haberi olmadığını, araştıracağını, ama işlerinin yoğunluğu nedeniyle ilgilenemediğini dile getirdi.)
ZAFER ALGÖZ (Aradığımızda; toplantıda olduğunu, geri dönüp arayacağını belirtmesine karşın, bizi aramadı.)
***
Kimin girip kimin çıktığı belli olmasın diye, karmaşık biçimde, adeta bir kaos yumağı gibi sunulan liste, alfabetik düzenlenmemişti ve bazı isimler iki kez, bazıları üç, hatta dört kez tekrarlanmıştı. Biz, günlerce uğraşıp listeyi alfabetik bir düzene sokup anlaşılır hale getirmeye çalıştık. Listedeki adların birkaç kez yazılabildiği (örnekse Ertuğrul Timur), garipliklerle süslendiği (örnekse Eniana Mustafaj, Mehmet Manik Depresif), listeden çıkmak istemesine karşın sapıklar tarafından bir türlü çıkarılmayan insanların bulunduğu (örnekse Hakan Urcu), tiyatro sanatıyla uğraşan gerçek kişilerin istenci dışında eklendiği (örnekse Ulvi Alacakaptan), lise öğrencilerinin bile haklarının ırzına geçildiği (örnekse Azize Emekdar) facebook bataklığına, bir kez de olsa girdiğim için, kendimi kirlenmiş hissediyorum…
Kenarda bekleyerek, paçalarımı kirletmeyip; Özdemir Nutku iftirasının ilelebet sürmesine, Yalan Makinesi Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın Türkiye tiyatrosunu çürütmesine, Sansür Makinesi 3. Abdülhamid'in çoluk çocuğu kandırmasına,İftira Makinesi Burak Caney'in orospu çocukluğu yapmasına gönlüm el vermiyor. Çünkü ben orospu çocuğu değilim…
Orospu çocukluğuna kim yardım yataklık ediyorsa, kim göz yumuyorsa, kim "bana iftira atmayan orospu çocuğu bin yaşasın" diyorsa, onlar da orospu çocuğudur. Bu olayda "tarafsız" kalmak, orospu çocuklarını desteklemek anlamına gelir. Hatta orospu çocuğu olmak anlamına gelir…
(Ayrıca bakınız:
HESAP SORUYORUZ! / 1
HESAP SORUYORUZ! / 2
HESAP SORUYORUZ! / 3
HESAP SORUYORUZ! / 4
HESAP SORUYORUZ! / 5
HESAP SORUYORUZ! / 6
HESAP SORUYORUZ! / 7
HESAP SORUYORUZ! / 8
HESAP SORUYORUZ! / 9
Kaynak: Büktel, "İftirayı nasıl itiraf ettirdik")
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder