Büktel, sen gerçekten olağanüstü bir şahsiyetsin... Zekana bayılıyorum hatta kıskanıyorum... akılalmaz bir şekide DT'nin de kullandığı kulelere hakaretlerinizi yaptınız, uzun süre "bana ne DT kendini savunsun", dedim amma kendi bilgisizliğiniz üzerinden bize, yani yayıncılara saldırmanıza artık sessiz kalmayayım dedim, basit bir gerçeği aktardım...
Pardon demek yerine, evirip çevirdiniz, kıvrandınız, kıvranıyorsunuz, ne dediğiniz de ne Türkçe ne mertçe ne de Büktelce anlaşılmıyor...
Sevgili arkadaşın, yeni şahaserini yazmaya çabalıyor, "cambaza bak" demenin yordamını bulmak için kıvranıyor... Bulur, bulur... Merak etme... Başlığı bile bulacağının kanıtı: "Sosyalist sanatçı Hilmi Bulunmaz, yine tertemiz bir yazı yazdı!", "LİNÇ KAMPANYASI ana sponsoru LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... Dergisi sahibesi Gülhan Avşar'ın adamı Mustafa Demirkanlı dezenformasyona devam ediyor hâlâ! " Dezenformasyonu açıklayın yahu! hakaret etme yerine... Yani gerçeği açıklayın da ben de nasıl dezenformasyon yaptığımı öğreneyim.
Onun yerine... Yani "gerçek" yerine...
Uğur Mumcu nerden Abim oluyormuş?! O, yani yakın arkadaşın, kapitalist Bulunmaz yeni uluslararası anlaşmalar imzalarken, 8 yılımı paylaştığım, ebedi istirakatine yolcu etmeden önce binlerce parçasını -morgda- yüzleştiğim abimdir... Adını lütfen ağzınıza almayın özellikle sizin gerçek olmayan bir konuda bir kuruma saldırdığınız konuda.... o anlaşmanın kimin zamanında yapıldığını mı merak ediyorsun, telefonum var, ara da söyleyeyim... Özellikle yazmadım...
Arkadaşını uyar, Uğur Abi'ye sataşmasın... Çaresizlikten bunu da yapabilir... tıpkı senin kendisine "Aşil topuğum" dediğini yok sayıp bana "DT'nin Aişl topuğu" diyerek sıyırdığını sandığı gibi... tıpkı, senin savcıya verdiğin ifadede hiç gereği yokken "Ben Hilmi'ye de karşıyım" deme gereğine, "Karakolda doğruyu söyler, mahkemede şaşar" deyip, sonra yuttuğu gibi.
Tıpkı, küçücük bir çocuğun canına okuduğu ama tek kelime edemediğin gibi... Strateji gereği tabii ki, yoksa senin söyleyeceğin çok şey olurdu... Ama çocuk seni sus pus etti ya helal olsun ona... Siz, birbirinize karşı birbirinizi harcayabilirsiniz ama anında da yok sayabilirsiniz, çıkarınız için, bu sizi ilgilendirir... sizin ilişki anlayışınızdır... İlkesizliğin bu ilişkiletr yumağında mevcut ve bu konuda "ilken" anlamında söyleyeceğin tek laf da yok, olamaz zaten... hep kaçındın, hep insanları "salak" sandın/ız. Beni de ilgilendirmez, içiniz rahatsa, umurunuzda değilse yaşayın gidin... Birbirinizi içinize sindiriyorsanı, o sizin sorununuz...
Arada bir facebook'una girip bakıyorum, salak saçma yazışmalarını okuyorum, -bir tanesini de yargıya taşıyacağım- karşındakilere sürekli "Demirkanlı" diyorsun. Bir kere yazdım bir kere daha yazıyorum: Kendi adımın dışında tek satır yazdıysam, facebook'una ya da bir başka yere, herhangi birini yönlendirdiysem, senin çok sevip yalan yalnış sürekli kullandığın sözcükle ifade edeyim: "Orrospu Çocuğuyum", tartıştığı insanları kanıtlamadan, vehimle, iftira atarak "Demirkanlı" diye suçlayan kişi yani sen kendini tanımla... Aynı rahatlıkla da kanıtla, kanıt için neye gerek varsa iste açayım, bilgisayarım, ıp numaram ya da başkaca ne gerekiyorsa...
Sen utanmaz bir insansın, iftiracısın...
Emin değilim, elimde herhangi bir bilgi de yok ama sanırım farklı nicklerle girip, kendi kendine saçmalayıp, bana ve başka yayıncılara küfrediyorsun... Burak Caney denen şerefsizi de sizin oluşturduğunuza artık neredeyse eminim...
Sayfalarına baktığımda 3-5 gerçek kişinin dışında kimse yok... 46-45 yorum denenlerde de sen ve karşında gerçek olmayan biri var... Belki de sen... Bu kişiyi bilmesen, sahte olduğunu bilsen, senin kadar akıllı biri 20-25 mesaj yazar mı?
Yanıt bile vermez, ama uzattıkça uzatıyorsun, karşında olduğunu düşündüğün insanlara küfretme zemini oluşturmak için... kendi kendine yazıp bana küfrediyorsun... Nasıl bir tatmim bu?
Bunun başka bir açıklaması olmaz, sahte isim olduğunu bilen biri, o sahte insana laf yetiştirmez, buna da kimse inanmaz.
Bu uzun yazımın karşısında tavrın şu olacak... Küfredeceksin... Her yere yerleştirdiğin kişini iliştirip bu satırları okuyanları "salak" yerine koyacaksın.
Sanal isim uydurup tartışma yarattığını yakın 2 arkadaşın da anlayacak, er veya geç... Ama senin umurunda değil tabii ki, yeni iki yakın arkadaş bulursun...
Gücün varsa, kendine, namusuna, lafına inanıyoran gel karşılıklı teyplerimizi açalım bir söyleşi yapalım, yayınladığımda tek virgül eksikse, küfürlerine devam et... Ama yapamazsın...
Muhattap almam dersin ama hergün adımı anarak küfredersin. Sen
busun Büktel...
Gücün, cesaretin, yüreğin, namusun varsa gel bir söyleşi yapalım ve yayınlayalım. Söyleşide sadece küfürlerini "sansürler" (....) ile aktarırım, başkaca tek virgüle dokunmam...
Çok övündüğün bütün belgelerini al gel... Sitenin başında seni tanımayan insanları kandırmak için kullandığın ve adına ilke dediğin: "İnsanları suç belgesini göstermeden ya da orijinal kaynağını belirtmeden (orijinal kaynağa link vermeden) suçlayacak kadar alçak değilim." iddialı lafından başlayarak bütün iftiralarını konuşalım.
Ama sadece küfrederek bu yüzleşmeyi kapatacaksın...
Pardon demek yerine, evirip çevirdiniz, kıvrandınız, kıvranıyorsunuz, ne dediğiniz de ne Türkçe ne mertçe ne de Büktelce anlaşılmıyor...
Sevgili arkadaşın, yeni şahaserini yazmaya çabalıyor, "cambaza bak" demenin yordamını bulmak için kıvranıyor... Bulur, bulur... Merak etme... Başlığı bile bulacağının kanıtı: "Sosyalist sanatçı Hilmi Bulunmaz, yine tertemiz bir yazı yazdı!", "LİNÇ KAMPANYASI ana sponsoru LİNÇÇİ Tiyatro... Tiyatro... Dergisi sahibesi Gülhan Avşar'ın adamı Mustafa Demirkanlı dezenformasyona devam ediyor hâlâ! " Dezenformasyonu açıklayın yahu! hakaret etme yerine... Yani gerçeği açıklayın da ben de nasıl dezenformasyon yaptığımı öğreneyim.
Onun yerine... Yani "gerçek" yerine...
Uğur Mumcu nerden Abim oluyormuş?! O, yani yakın arkadaşın, kapitalist Bulunmaz yeni uluslararası anlaşmalar imzalarken, 8 yılımı paylaştığım, ebedi istirakatine yolcu etmeden önce binlerce parçasını -morgda- yüzleştiğim abimdir... Adını lütfen ağzınıza almayın özellikle sizin gerçek olmayan bir konuda bir kuruma saldırdığınız konuda.... o anlaşmanın kimin zamanında yapıldığını mı merak ediyorsun, telefonum var, ara da söyleyeyim... Özellikle yazmadım...
Arkadaşını uyar, Uğur Abi'ye sataşmasın... Çaresizlikten bunu da yapabilir... tıpkı senin kendisine "Aşil topuğum" dediğini yok sayıp bana "DT'nin Aişl topuğu" diyerek sıyırdığını sandığı gibi... tıpkı, senin savcıya verdiğin ifadede hiç gereği yokken "Ben Hilmi'ye de karşıyım" deme gereğine, "Karakolda doğruyu söyler, mahkemede şaşar" deyip, sonra yuttuğu gibi.
Tıpkı, küçücük bir çocuğun canına okuduğu ama tek kelime edemediğin gibi... Strateji gereği tabii ki, yoksa senin söyleyeceğin çok şey olurdu... Ama çocuk seni sus pus etti ya helal olsun ona... Siz, birbirinize karşı birbirinizi harcayabilirsiniz ama anında da yok sayabilirsiniz, çıkarınız için, bu sizi ilgilendirir... sizin ilişki anlayışınızdır... İlkesizliğin bu ilişkiletr yumağında mevcut ve bu konuda "ilken" anlamında söyleyeceğin tek laf da yok, olamaz zaten... hep kaçındın, hep insanları "salak" sandın/ız. Beni de ilgilendirmez, içiniz rahatsa, umurunuzda değilse yaşayın gidin... Birbirinizi içinize sindiriyorsanı, o sizin sorununuz...
Arada bir facebook'una girip bakıyorum, salak saçma yazışmalarını okuyorum, -bir tanesini de yargıya taşıyacağım- karşındakilere sürekli "Demirkanlı" diyorsun. Bir kere yazdım bir kere daha yazıyorum: Kendi adımın dışında tek satır yazdıysam, facebook'una ya da bir başka yere, herhangi birini yönlendirdiysem, senin çok sevip yalan yalnış sürekli kullandığın sözcükle ifade edeyim: "Orrospu Çocuğuyum", tartıştığı insanları kanıtlamadan, vehimle, iftira atarak "Demirkanlı" diye suçlayan kişi yani sen kendini tanımla... Aynı rahatlıkla da kanıtla, kanıt için neye gerek varsa iste açayım, bilgisayarım, ıp numaram ya da başkaca ne gerekiyorsa...
Sen utanmaz bir insansın, iftiracısın...
Emin değilim, elimde herhangi bir bilgi de yok ama sanırım farklı nicklerle girip, kendi kendine saçmalayıp, bana ve başka yayıncılara küfrediyorsun... Burak Caney denen şerefsizi de sizin oluşturduğunuza artık neredeyse eminim...
Sayfalarına baktığımda 3-5 gerçek kişinin dışında kimse yok... 46-45 yorum denenlerde de sen ve karşında gerçek olmayan biri var... Belki de sen... Bu kişiyi bilmesen, sahte olduğunu bilsen, senin kadar akıllı biri 20-25 mesaj yazar mı?
Yanıt bile vermez, ama uzattıkça uzatıyorsun, karşında olduğunu düşündüğün insanlara küfretme zemini oluşturmak için... kendi kendine yazıp bana küfrediyorsun... Nasıl bir tatmim bu?
Bunun başka bir açıklaması olmaz, sahte isim olduğunu bilen biri, o sahte insana laf yetiştirmez, buna da kimse inanmaz.
Bu uzun yazımın karşısında tavrın şu olacak... Küfredeceksin... Her yere yerleştirdiğin kişini iliştirip bu satırları okuyanları "salak" yerine koyacaksın.
Sanal isim uydurup tartışma yarattığını yakın 2 arkadaşın da anlayacak, er veya geç... Ama senin umurunda değil tabii ki, yeni iki yakın arkadaş bulursun...
Gücün varsa, kendine, namusuna, lafına inanıyoran gel karşılıklı teyplerimizi açalım bir söyleşi yapalım, yayınladığımda tek virgül eksikse, küfürlerine devam et... Ama yapamazsın...
Muhattap almam dersin ama hergün adımı anarak küfredersin. Sen
busun Büktel...
Gücün, cesaretin, yüreğin, namusun varsa gel bir söyleşi yapalım ve yayınlayalım. Söyleşide sadece küfürlerini "sansürler" (....) ile aktarırım, başkaca tek virgüle dokunmam...
Çok övündüğün bütün belgelerini al gel... Sitenin başında seni tanımayan insanları kandırmak için kullandığın ve adına ilke dediğin: "İnsanları suç belgesini göstermeden ya da orijinal kaynağını belirtmeden (orijinal kaynağa link vermeden) suçlayacak kadar alçak değilim." iddialı lafından başlayarak bütün iftiralarını konuşalım.
Ama sadece küfrederek bu yüzleşmeyi kapatacaksın...
5 saat önce ·
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder